JoshRubin'de bir tasarım hikayesi olarak okuduğum yazının altında sıradışı bir markalama projesi keşfettim. VW ailesinin en yeni üyesi VWFox için sıradışı bir markalama projesi geliştirmiş. Bu araba şehirli gençlerin kullanacağı eğlenceli, rahat ve modern bir araba olarak tasarlanmış. VW, Fox'un marka kimliğini pekiştirmek için şu soruyu sormuşlar "Fox bir otel olsaydı nasıl olurdu?". Ve oteli, canlı, pozitif, eğlenceli ve acayip bir otel düşlemişler.
vwfox
Kopenhag'da 3 yıldızlı bir oteli restore etmişler. Yenileme çalışmalarına dünyanın dört bir tarafından 25 tane grafik tasarımcı ve grafiker katılmış. Ortaya çıkan şeyde, her odanın tamamen farklı bir ruh taşıdığı, sıradışı bir otel çıkmış. Ve yarattıkları otelde tam VW Fox'un olmak istediği kimliği yansıtıyor.
hotel fox kopenhag
Hugh'un blogunda "marka bir yerdir, bir şey değil." (örn. İnsanların bir araya geldiği ve eğlendiği) derken bunu kastediyordu herhalde.
1 yorum:
Zaten iyi markalar, kullanici ile urun arasinda duygusal bir iliski yaratmayi basarabilen markalardir. Bu duygunun "tutku" ya da "nefret" olmasi degismez. iPod ornegi, boyle bir duygu yaratimini yakalayabilen urunlerden biri. Bazen TV'de cok kotu cekilmis buyuk firma reklamlarini goruruz. Bizde "nefret" uyandirir. Bu da ayni pazarlama tekniklerini takip eden bir davranisdan ibaret.
Yorum Gönder