Pazartesi, Ocak 30, 2006

Ilk gün'de insanları konusturmak

Ürünün çarpıcı olması ve insanların markayı konuşulmaya değer bulması her zaman için çok değerlidir. Ancak, ürüne karşı duygularımızda zamanla değitiği için zamanlamanın üzerinde durmalıyız. Örneğin, yeni bir kıyafet, araba veya cep telefonu aldığınızda onu arkadaşlarınıza göstermek için duyduğunuz heyecan ilk günkü gibi olmayacaktır. Markalar, olarak ilk günkü heyecanlarıyla insanları daha çok konuşturmak için kafa yormalıyız. Yukarıdaki resmi Flickr'de buldum. Chrysler arabayı alan müşterilerine yukarıdaki kiti gönderiyormuş. Insanların araba almanın heyecanıyla bunları arkadaşlarıyla paylaşmasını teşvik eden bir kit. Bu kitte, arabanın posteri, posta-kartları, stickerslar... falan bulunmakta. "İlk gün" de insanları konuşturmak için bunun gibi yollar bulmalıyız. Başka neler olabilir?

Cuma, Ocak 27, 2006

Saatchi, en büyük müşterisini kaybedince

MC Saatchi 20 yıldır beraber çalıştığı British Airways, ajans değiştirme kararı almış. Geçen 20 yılda British Airways büyük bir dönüşüm yaşadı. 1980'lerde iflas etme noktasındayken 2000'li yıllarda dünyanın enkarlı havayolu haline geldi. Saatchi, büyük emek harcadığı müşterisini kaybetti, ama kaybettikten sonra ders niteliğinde şu ilanla basına çıktı. Reklamda, British Airways'ın 20 yıllık serüveni anlatılıyor. "BA berbat bir durumda" ile başlayan "BA dünyanıon en karlı havayolu" ile biten bir süreç. Dipnotta ise "şimdi yeni müşteri arıyoruz" diyor. (via: Hidden-persuader)

Popcorner: DVD mi eğlence mi?

Popcorner, Etilerde bir DVD kiralama mağazası. Belki de en karlısı ve en sadık müşterilere sahip olanıdır. Popcorner, pazarlamanın temel kuralı; "müşteri ürün satın almaz, fayda satın alır" felsefesini sonuna kadar benimsemiş. Buradan hangi filmi kiralarsanız kiralayın, DVD'ler patlamış mısır ile birlikte kapınıza geliyor. Patlamış mısır, size en azından duygusal olarak sinema deneyimi yaşatıyor. İsterseniz DVD'nizle beraber çikolata, atıştırmalık yiyecek gibi şeyler de sipariş verebiliyorsunuz. Siparişleriniz güler yüzlü personel tarafından en kısa zamanda size teslim ediliyor. Popcorner, aslında bir DVD kiralamama şirketi değil. Eve teslim eğlence sunan bir şirket. Ürün satmıyor, fayda satıyor. Eve teslim eğlence sektörünün pazar büyüklüğü DVD kiralama işinin pazar büyüklüğünden onlarca kat fazla. Böylece rakiplerinin ulaşamayacağı bir karlılığa ulaşıyor. Bizler aslında ürün mü satıyoruz? Ben aslında pazarlama projeleri mi satıyorum? Bir daha düşüneyim...

Pazartesi, Ocak 23, 2006

Reklam Bloglarının savaşı

Savaştan öte bence bir ziyafet Ad-rag reklam blogları arasında bir yarışma yapıyor. Bloglar farklı kategorilere ayrılmış ve her kategorideki blog için oy kullanabiliyorsunuz. Burası yeni bloglar keşfetmek için harika bir alan. İşte benim oylarım:) Best non english language ad blog: Hidden Persuader Best Ad-Porn Blog - showing a lot of images: Advertising design goodness Best General Ad Commentary: Adpulp Best Ad Commentary not from the United States: Adverblog Best Commercial Ad Blog (that is, for profit): The Spunker Best Ad Agency Ad Blog: Influx Insights Best Planner/Theorists Blog: Fallon Trendpoint Best School Ad Blog: Adverlab Best Design Discussion Blog: Armchair Media Best Marketing Blog: Brand Autopsy Best PR Blog: PR Communications Best Viral Blog: Transbuddha Best Inspiration Blogs:PSFK Best Online/Interactive Blogs: Netzkobold Best Topical Blogs (Trademark, Branding) : Brand Noise Sizde oy kullanmak için bu linki takip edin.

Cuma, Ocak 20, 2006

Servisimi Oyla

Flickr kullanıcısı Marek, bir alışverişinden sonra pos makinesinde mağazanın servis kalitesini bu üç butonla oylamalarını istemişler. Anında geribildirim için çok güzel bir araç olduğunu düşünüyorum. Ve mağaza personelinin müşterilere karşı daha kibar ve ilgili yapacağı da kesin.

Gündüz/Gece ve Tasarım

Gündüzleri bilgisayar masası, geceleri yatak olan bu tasarımı çok ilham verici buldum. Tasarım olarak çok başarılı ve onunda ötesinde modern ihtiyaçları anlamada çok başarılı. Büyük şehirlerde evlerimizde gitgide daha çok yer sorunu yaşıyoruz. Ve ortamı kullanma amacımız gitgide değişiyor. Artık gitgide teknoloji-yoğun hale geliyoruz. Bu tasarım iş modeli olarak da çok ilham verici, işte bu tasarım mantığının mağazacılığa etkisiyle ilgili bir örnek Gündüz Showroom, Gece Lokanta...

Sen de güzelsin

CosmoGirl(USA) dergisi bu ay dünya çapındaki okurları arasında yapılan güzellik anketinin sonuçlarını yayınladı. Bu ankette Türkiye için çok önemli iki istatistik dikkatimi çekti. İlk soru "Güzellik sizin için ne kadar önemli?" . Bu soruya Turkiye'deki CosmoGirl okurlarının %75'i çok önemli cevabını vermiş. Anket sonuçlarına göre, güzelliğe bu kadar önem verme bakımından Türkiye diğer ülkelerden açık ara önde gözüküyor. Bir diğer soru ise "Geçenlerde hiç diyet yaptınız mı?" şeklinde. Anket sonuçlarına göre Türk okurların %50'si geçen birkaç gün içinde diyet yapmış. Aşırı şişmanlıkla boğuşan Amerika'da ise bu oran %30'u aşmıyor. Bu oranlar ortaya koyuyor ki, genç kızlarımız (toplumumuz) üzerinde çok büyük bir güzellik baskısı yapılıyor. Bunun sebebini saatlerce tartışabiliriz. Ancak, burada pazarlama için açık bir fırsat var. "İnsanlara sen de güzelsin demek". Yapılan birçok reklam, güzelliği bu denli öne çıkararak insanların kendileri hakkında kötü hissetmelerine neden oluyor. Üzerinde bu kadar güzellik baskısı hisseden insanlarımız, TheBodyShop ve Dove gibi herkesin güzel olduğunu söyleyen markalara daha sıcak bakacaktır. Kategori İstatistikler, tüketici nasıl düşünür ilgili trendler Dove, gerçek güzellik Nike, Gerçek kadın

Salı, Ocak 17, 2006

eBay'de iş aramak

John bu yıl UCSD üniersitesinde havacilik mühendisi olarak yüksek bir ortalamayla mezun olmuş. Tüm çabalarına rağmen hayallerindeki işi bulamamış. John en sonunda kendisini eBay'de pazarlamaya karar vermiş. Yıllık, 46.000 $ veren bir mühendislik şirketi onu bir yıllığına işe alabilir. Dahiyane ve sıradışı bir yöntem. Tüm dünyanın ilgisini üzerine çekiyor. Link ilgili trendler Hire-me-google Ucak bileti 1 milyon

Müzik Dağıtımının Geleceği

Internet, müzik yapımcılarına büyük zarar vermekte. İnsanlar, forumlar, dosya paylaşım siteleri, peer2peer yazılımları sayesinde istedikleri şarkılara birkaç dakikada ulaşmaktadır. Bugun illegal müzik dağıtımı, internetten legal müzik dağıtımından(itunes vb.) altı kat fazladır. Peki, müzik sektörü illegal müzik dağıtımını nasıl engelleyebilir? Bunun en mantıklı cevabı engellemeyerek aksine destekleyerek. Bugün, müzik dağıtımına devrimci bir iş modeli getiren weedshare ile tanıştım. Weedshare’in yaklaşımı şu şekilde, siteden istediğin şarkıyı indir ve üç defaya kadar bedava dinle. Beğenirsen satın al. Şarkı başına sabit bir ödeme yap. Beğendiğin şarkıları arkadaşlarınla paylaş. Paylaşmak tamamen serbest. Eğer onlar da beğenirse ve şarkıyı satın alırlarsa sende satış üzerinden %20 komisyon al. Hem, müzik zevkinle arkadaşlarını etkile, hem de para kazan. Bu iş modeli, müsik sektörünü zor durumdan çıkaracak iş modellerinden biri olabilir. Sunu da ekleyeyim, müzik sektörünün bugün içinde bulunduğu zor durumda yarın diğer bütün sektörler kalabilir. Bakınız: Pazarlamayı sessiz sedasız değiştiren 10 güç Kategoriler Yeni iş modeli, Torrent, Word-of-Mouth, Dağıtım ve Fiyatlama ilgili yazılar Pazarlamayı sessiz sedasız değiştiren 10 güç

Gökdelen Reklamları

Tayland'daki bir gökderende Johnny Walker'ın dev reklamı. Mesajı ilginç "Drink, don't drive" İçki iç(erken) araba kullanma. Fotografı flickr'de buldum.

Cuma, Ocak 13, 2006

Kumsal Reklamları

Beach 'N Billboard, dünyanın en kalabalık plajlarının bakımını üstlenmektedir. Yaratıcı bir yaklaşımla sadece temizlik olan işlerini bir reklam mecrasına dönüştürmektedir. Her sabah plajları temizlerken, temizleme araçlarına bir pres makinesi yerleştirip, dünyanın en çevreci, en geniş ve belki de en eğlenceli reklamlarını yapmaktadır. İnsanların inanılmaz güzel bir tepkisi oluyor. Reklamınız “lütfen plajı kirletmeyin” yazılarıyla beraber yazıldığı için markanızın çevraci yönü ortaya çıkıyor. Ayrıca bu reklamın hiçbir atığı yok. Ve insanlarla iletişim kurmanın çok eğlenceli bir yolu. Beach’nBillboard şimdilik sayılı ülkede yer almakta. Ve üç tarafı denizlerle çevrili ülkemiz için büyük fırsatlar barındırmakta.

Pazartesi, Ocak 09, 2006

Viral Pazarlama: Genç Dünyasında son trend: user-bar

Sanal ortamda karşımızdaki kişinin, kişiliğini anlamanın yolları çok azdır. Kullandığımız nickler, resimler ve imzalar ile sanal dünyada kişiliklerimizi yansıtmaya çalışırız. Gençler arasındaki son trend kişilikliklerini markalarla ifade etmektir. Bunun için user-bar denilen minik grafikleri kullanıyorlar. Örneğin, sen sık sık Counter-strike oyununu oynuyorsan, Coca-cola’dan başka birşey içmiyorsan, Google’ın büyük hayranıysan ve bilgisayarının grafik kartından gurur duyuyorsan yukarıdaki user-barları seçersin ve bunları kolaylıkla imzana eklersin. Böylece sanal kişiliğini güçlendirirsin, sanal bir statu kazanırsın ve aynı zevkleri paylaşan kişilerle arkadaşlık edersin. Marka dünyasının gerçeği budur: “Bana markanı söyle sana kim olduğunu söyleyeyim” Markalar, insanlar hakkındaki önyargılarımızın büyük bir bölümünü oluşturur. Özellikle gençlerin internet dünyasında ikinci bir sanal yaşamları vardır. Markalar için fırsat, user-bar gibi araçlarla insanların sanal-kendilerini ifade etmelerini markayla kolaylaştırmaktır. Bunu sağlayanlar için ne büyük fırsatlar var. ilgili yazılar: Avatara Reklam Yerleştirmek IMverimonts -markalar için yeni alan-

Perşembe, Ocak 05, 2006

Miniler icin park alanı

İngiltere'de mini'ler için yapılan bir billboard çalışması: Miniler icin park alanı.

Beni canlı tutan Mitsubishi klima

Bu sevimli kardanadam Singapurda sıcak bir öğleden sonrası çekilmiş. Mitsubishi klimanın altına yerleştirilmiş. Dahice...

Havalar nasıl olursa olsun sen optimist ol

Son zamanlarda gördüğüm en güzel tasarim. "Havalar nasıl olursa olsun sen optimist ol" mesajı çok iyi işlenmiş. Zekice ve insanı gülümsetiyor. (via productdose)

Tarkan Motorola Razr kullanıyor

Tarkan Motorola Razr kullanıyor. Acaba reklama ürün yerleştirme yapılmış mı, yoksa Razr kullanması bir tesadüf mü?

Ağaç Reklamları

Taksim meydanındaki bir ağaç yılbaşı için daire şeklinde flylerlar ile donatılmış. Flyerların bir yüzünde maksimum kart ve diğer yüzünde istanbul belediyesi yazıyor. Bu haliyle ağacın meyvesi olarak maksimumkart çok ilgisiz ve zorlama dursa da ağaçların bir reklam mecrası olarak kullanılması bakımından ilham verici. Ağaçlar hemen her caddede yüksek görünürlüğü olacak şekilde bulunur. Ağaçda yapılabilecek markayla ilgili çok fazla yaratıcı iş vardır. Üstelik, sğacın bir avantajı da onunla ilgili dilimizde çok fazla metafor(benzetme) ve deyim bulunmasıdır. Gerilla reklam faaliyetleri için çok uygun bir araç olabilir. Artık, ağaçlara farklı bir gözle bakıyorum:)

Gökyüzü reklamları

Flickr'de bulduğum bir fotograf. Amerika'da yapılmış. Hangi marka için olduğu tam okunmuyor. skywriting denilen yöntemle yapılmış. 90sn. kadar görünürlük sağlanabiliyor. Bu isi yapan firmalardan birisinin anasayfası burada

Salı, Ocak 03, 2006

Viral Pazarlama Ucak bileti 1 ytl

Internet, müşterilerin fiyat karşılaştırması yapmasını daha da kolaylaştırdığı için çoğu şirket için bir tehdittir. Ancak, talebin, arzı geçtiği bazı durumlar için ise internet şirketlere fiyatlarını arttırması konusunda fırsat sunar. Bu durumlardan biri, uzun tatil dönemlerinde uçak ve otobus biletleridir. Bu dönemlerde biletler çok önceden tükenir. Bu bayram tatilinde de aynı durumun yaşanacağını düşünen Onur Air 80 bileti rezerve etti. Ve bu biletleri açık arttırmayla gittigidiyor.com’dan satışa sundu. Açık arttırma 1 ytl’den başlayacak. Açık arttırmada bilet fiyatlarının, normal fiyatlar üstüne çıkması durumunda aradaki fark bir eğitim kurumuna bağışlanacak. Kim biletlere ne kadar fazla ödemeye istekliyse bileti o alıyor. Tatil planlarını sonradan yapanlar için ikinci bir şans. Sonucu çok merak ediyorum doğrusu. Daha iyi fiyatlama yapmaya yönelik hepimiz için önemli dersler çıkarabiliriz. Kategori: Pazarlama trendleri (ebay ile buzz yaratmak) İlgili örnekler: Sony vaio, Microsoft live messenger, eBay

Pazartesi, Ocak 02, 2006

Uzun&ince bardaklar

Cornell Üniversitesinden, Brian Wansink yaptığı araştırmada insanların uzun&ince bardaklara kıyasla kısa&geniş bardaklarda %20-30 daha fazla içki içme eğiliminde olduğunu ortaya çıkarmış. Deney yapılırken bardaklara aynı miktar ve aynı tür içkiler kullanılarak servis edildiğini de ekleyeyim. Algı gerçektir. İnsanlar, iki bardağında içinde aynı miktar içki olmasına rağmen, uzun&ince bardakta daha fazla içki içtiklerini algılamışlar. (via reveries) Bu haber, parti sahipleri ve barlar için iyi haberdir, çünkü parti sahipleri uzun&ince bardaklar kullanarak misafirlerinin daha az içki içmelerini sağlayabilir, veya barlar kısa&geniş bardaklar kullanarak müşterilerinin daha fazla içki tüketmesini sağlayabilir.
Bu fikrin uygulaması daha derindir. Barlara, bardak veya tabak üreten bir üretici düşünün. Bunun farklılaşma noktası ne kalitesi, ne tasarimi ne de fiyatıdır. Bu firmanın iddia ettiği şey, "benim bardaklarımla insanlar daha çok içki içer, sen daha çok kazanırsın" şeklindedir. Bardak üreten bir bilgi şirketi gibi. kategori: müşteri nasıl düşünür? tag: farklılaşma noktası, müşteri deneyimi, algı, restoran, bar