Cuma, Aralık 30, 2005

Mutlu yıllar

Düzenli blog yazmaya başlayalı tam 1 sene olmuş. Bu yazida 273. gonderi olmus. Siteyi ziyeret edenlere, link verenlere, mail atanlara, siteyi sık kullanılanlarına ekleyenlere, yorum yazanlara ve mail grubuna katılan herkese teşekkur ederim. Mutlu ve ilham dolu bir yil dilerim...

Çarşamba, Aralık 28, 2005

Dağıtım kanallarında yenilik yapmak

Lexar, dünyanın en büyük USB (taşınabilir harddisk) üreticisidir. Google bu şirketle yeni bir anlaşma yaparak, Picasa, desktop search ve toolbar gibi populer Google urunlerini USB’lere yüklenmiş olarak müşterilere sunuluyor. USB’yi ilk bilgisayara taktiginizda acilan ekranda bu yazilimlari bilgisayariniza kurmayi isteyip istemediğinizi soruyor. Yazılım network etkilerinin bolca goruldugu bir sektordur. Yani, birinci olan herşeyi kazanır, diğerlerine birşey kalmaz. Google, Lexar ürünlerinde yeralmayla ürünlerini daha ulaşılabilir kılıyor, ve liderliğini pekiştiriyor. Bence dağıtım kanallarında yenilik yapmak adına mükemmel bir örnek. Ve ilham verici.

Duvara asılan bir araba daha

Mercedes'in 4*4 arazi araçları için yaptığı billboard çalışması. Mail grubundan Levent'e tesekkurler.

Salı, Aralık 27, 2005

Pepsi Light o kadar hafif ki...

PG'nin FMOT olarak kavramlaştırdığı, satış noktalarında deneyimsel pazarlama uygulamaları yapmaya Pepsi'den cok güzel bir ornek buldum. Malezya'da Pepsi Light market raflarına havalanmış şekilde yerleştirmişler. "Pepsi Light o kadar hafif ki...?" mesajı veriliyor. Yudum yağ ve diğer diyet ürün üreticileri için bir ilham...

Beyin Fırtınası için kaynak

Bu adreste dusunce sistematigi gelistirmek, grup halinde dusunmek ve beyin fırtınası için kullanabileceginiz çeşitli tablo ve şablonlar var. Bakmanızı tavsiye ederim.

Pazartesi, Aralık 26, 2005

Basit fikir, güçlü etki

Bu dünyada ya paranız cok olacak ya da yaratıcılıgınız. İşte, az para ve cok yaratıcılıkla büyük iş yapan bir reklam örneği. Lego gerçek inşaat alanlarına lego şeklinde renkli konteynerler yerleştirmiş. Böylece, güçlü bir farkındalık yaratmış ve büyük bir PR değeri elde etmiş. Satın almaya kalksa alamayacağı 20 ulusal kanal bu konteynerleri haber yapmış.

Dans eder misiniz?

Daha once tango halısını gormustum. Uzerindeki ayak izleriyle size tango yapmayı öğretiyor. Dunde bu fikrin reklamcılıkta kullanılmasına ilişkin bir örnek gördüm. Abc televizyonda yayinlanan "dancing stars" adlı program için NewYork'ta bir zemin reklamı hazırlanmış. Sokakta yürüyenleri gülümsetiyor, ve dans etmeye teşvik ediyor. Reklama deneyim katmak böyle birşey olsa gerek. (fotograf flickr'den)

Ben Noel Baba Tanıdınız mı?

Amerika'da bir spor salonu kendisini son derece fit noel babalarla tanıtıyor. "Siz beni hep sisman bilirdiniz, ama bu sene fitnessexperience spor salonuna gittim ve şimdiki gibi fit oldum."

Perşembe, Aralık 22, 2005

Rahatla

Palmlerin en korkutucu yanı kullanımlarının cok zor olmasidir. Baslangicta cok ilham vericidir, ama zamanla hicbir ozelligini kullanmadıgını anlarsın.OGILVYONE, palmleri promosyon malzemesi olarak bir stres topuna donusturmus. Musteri adaylarına en cok vermesi gereken mesaji veriyor. "Bu sizi rekabete karşı rahatlatacak bir alettir"

Söylemeyelim

Ürünün ne kadar kaliteli, ne kadar dayanıklı oldugunu soyleyip neden kendimizi yoralım. Cunku bizler, otobüste yolculuk ederken arka koltuktaki kişilerin sözlerine yada chat odasındaki hiç tanımadıgımız kisilerin tavsiyelerine reklamlardan daha cok inanıyoruz. O zaman soylemeyelim gosterelim. IKEA, koltuklarının ne kadar dayanıklı oldugunu magazalarında soylemiyor, gosteriyor. Yukaridaki koltuga oturma testinde yandaki sayac 350.000'i gosteriyormus. Bu basit fikri en iyi uygulayanlardan biri de tasarruflu ampul satan magazlar. İki ampulu altlarındaki elektrik sayaclariyla beraber gosteriyorlar. Birinin sayaci cilginca artarken digeri yerinde duruyor. Birisinin size ampulun tasarruf ettirdigini soylemesine gerek kalmıyor.

Post-it'in arka yüzü

Post-itle sanat eserleri nasıl yapıldıgını aciklayan bir sayfa buldum. Markamızı sanatın bir parcasi haline getirmenin faydası nedir? Markamıza orjinallik katar, markanın konusulmasini saglar ve markanın arzulanmasını pekistirir. 3M, Türkiye'de de post-itlerle tasarim yarismasi yapti. Ve Kasim sonunda ödül toreni yapılmış. Ama, kazanan tasarimlar sergilenmiyor. Belki gerisinde bilmediğim bir korku vardır. Oysa ki bunlari sergilemek markanın konusulmasını sağlar, bloglar ve basın için içerik oluşturur ve markanın müşterilerce daha derinden arzulamasını sağlar. Kacan firsatin ne denli buyuk oldugunu görebiliyor musunuz?

Yilin İnsani Kim?

Time magazin meşhur Times Square'deki dev billboardu için cok basarili bir kampanya gelistirmis. Resmini gonder senin resminde "yilin insani olarak" billboardlarda gorunsun. Billboardlar insanlarin ilgisini cekiyor, cunku onlar için birileri tarafından tasarlanmamış aksine insanlar katilmış ve billboardu sekillendirmis. Ozetle, billboardlara insani boyut eklemek için harika bir fikir. Katilan fotograflari burada inceleyebilirsiniz.

Salı, Aralık 20, 2005

Tren ile daha ucuzdu

İsveç Demiryolları Şirket, havayolu şirketlerinin müşterilerini kendisine çekmek için, boş bir araziye uçak yolcularınca görülebilecek şekilde "Trenle daha ucuzdu" yazdırmış. Fikir süper basit ve uygulama çok yaratıcı. Ajans: King, Stockholm via adsoftheworld

Pazartesi, Aralık 19, 2005

Starbucks'ın Zombileri

San Francisco'da ki RitualRosters adlı cafe, cadılar bayramında tüm çalışanlarını Starbucks elemanları gibi giydiriyor. Yalnız, sıradan Starbucks çalışanları gibi değil, zombie görünümlü Starbucks çalışanları gibi. Cadılar bayramı için son derece cüretkar ve eğlenceli bir seçim. Fotograflar Flickr'den

Tetik

Belcika'da yeni yayınlanan bir polisiye romanı satın alanlara kitap bu poşet içinde veriliyor. Ellerinde sanki silah taşıyormuş gibi görünen kişiler hemen göze çarpıyor. Daha romanı okumadan konuşulmaya sağlanıyor. Silahın tetiği ile çantanın kulpunu birleştirm fikri çok iyi yakalanmış. Popgadget'te gördüğüm bu avizede ise silahın tetiği ile avizenin anahtarı birleştirilmiş. Tasarımı ve içerdiği yaratıcılık harika. Fiyatı ise 995$.

Işık ile hayatımızı kolaylaştırmak

Geceleri gelen ilhamı kaçırmamak için gerekli bir kalem. Böyle bir kaleme özellikle benim çok ihtiyacım var. Fiyatı 20$. Magellan'da satılıyor. BrightFeet terlikleri ise geceleri uyku tutmayanlar için çok pratik. Fikir çok net. Karanlıkta ellerinizi kullanmadan önünüzü aydınlatırsınız. Ürünün patentli olduğuna yönelik bir şey görmedim. Twigy'nin buna bir konsept verip TR'de de satışa sunma fırsatı var. Bu örnekler dışında, ürünlerimizi ışıklandırmanın başka ne tip yeni fırsatlar yaratacağını bu gece düşüneceğim.

Birazcık Kumaş büyük Fark Yaratır

IKEA'nın Isveçte, metroların pencelererini perde ile kaplayarak ilginç bir gerilla kampanya yapmış. Metro içindeki panolarda ise birazcık kumaşın heryere güzellik katacağını söylüyorlar Ajans: FORSMAN & BODENFORS

Mutlu Yillar IKEA

IKEA'nın 40. dogumgünü Stockholm'deki bir mağazasını pasta ile kaplayarak kutlamış. Bence cok da iyi düşünülmüş. Ajans: FORSMAN & BODENFORS

Riski Azaltarak Değer Yaratmak

Pazarlama kitapları değer yaratmanın iki yolu olduğunu söyler. İlki daha fazla fayda sunmak, ikincisi daha düşük fiyata sunmak. Bunların dışında müşterilerin risklerini azaltmak da değer yaratmanın bir yolu olarak görülebilir. Cep telefonlarını kayıt altına alan yeni yasal düzenleme toplam mobil pazarı büyütecektir. Çünkü, cep telefonuna sahip olmanın riski genel olarak azalmıştır. Cep telefonu çalınsa veya kaybolsa bile bulunma ihtimali artmıştır. Cep telefonlarının, fayda ve maliyetlerinde bir degisme olmadıgı halde risk azaldıgından müsterinin gozunde deger artmıstır. Tüm insanlar için acıdan kaçınmak hala zevke ulasmakdan daha motive edicidir. Musterilerimizin ürün için sahip oldukları riskleri düşürmek markalar için farklılaşma fırsatları açar. İşte riski azaltmak adına yapılmış bir kaç yaratıcı çözüm. Stuffbak: Kaybedilen eşyaların iyi niyetli insanlarca sahiplerine ulaştırılmasını sağlayan bir sistemdir. Önce, değerli eşyalarınıza üzerinde bir kod ile beraber "gerigetirene ödül" yazılı bir etiket yapıştırırsınız. Eşyanızı bulan kişi ise bu etiketle hem eşyayı sahibine ulaştırır hem de ödüllendirir.
PowerPizza: En son aletler her zaman hırsızların ilgisini daha çok çeker. Riski azaltmanın bir yolu onları sanki değersiz birşeymiş gibi göstermektir. Powerpizza'da pizzakutusu görünümlü laptop çantalarıyla çalınma riskini azaltıyor. Hırsız çok aç değilse laptopunuzu çalmayacaktır.

Çarşamba, Aralık 14, 2005

Sunumlar Yenilendi

Prezentasyon arsivindeki sunumlar bir süredir calismiyordu. Bu sunumlarin dördünü tekrar upload ettim. Asagidaki linklerden ulasabilirsiniz. ShawFloors: Halıda Fark yaratmak Müşteriyle İşbirliği halinde Tasarım Balanced Scorecard Amazon.Com'dan Pazarlama Dersleri Not: Download linki acilan sayfanın altındadir

Pazarlamayı Sessiz Sedasız Degistiren 10 Guc: 2 MMORPG

Tanım olarak MMORPG, “farklı bir kimliğe bürünerek oynanan çok kullanıcılı online oyun” demektir. Bu oyunlarda yüzbinlerce kişi aynı anda farklı bir kimliğe bürünerek ve diğerleriyle etkileşerek sanal bir dünyada yaşar. MMORPG’lerin en popülerleri olarak, world of warcraft, final fantasy, secondlife, everquest, ogame gibi oyunlar sayılabilir.
MMORPG sadece bir oyun değildir, daha da ötesinde sanal bir yaşamdır. Siz oyunu oynasanızda oynamasanız da hayat(oyun) devam eder. Ve tıpki gerçek yaşamdaki gibi sosyal etkileşimler yaşanır. Bu oyunların insana verdiği başlıca tatmin sanal bir dünyada kazandığın saygınlık ile kendini tatmin etmesidir. Sanal dünyada başarı, sahip olduğun strateji ile ve oyunda kaldığın süre ile doğru orantılıdır. Sadece bu oyunların gücünü göstermek için enteresan iki not; 1. World of Warcraft oyunu piyasaya çıktığı ilk hafta oyuna 2,5 milyon kişi kayıt oldu 2. Bu oyunlar kendi içinde sanayisini oluşturmuş bile. eBay’de bu oyunlarda geçerli olan sanal paralar, ve sanal silahlar gerçek paralara alıcı bulmaktadır Aslında, MMORPG’lerin çok yeni bir kavram olduğunu düşünmüyorum. Ben, ilkokuldayken duvarımızda bir elma ağacı resmi vardı. Sınıftaki herkes ağaçtaki elmalardan biriydi. Öğretmenimiz, yaptığımız her iyi davranış başına elmamıza biraz kırmızılık eklerdi. Biz öğrenciler, elmalarımızın kırmızı olması için çalışırdık. Bu kırmızılıklar sınıf içindeki sosyal davranışlarımızı etkilerdi, tıpki MMORPG’deki gibi bizim için bir karakter göstergesiydi, ve gene MMORPG’deki gibi biz o gün devamsızlık yapsak bile arkadaşlarımız kırmızılık kaanmaya devam ederdi. Internet ile birlikte MMORPG’ler apayrı bir boyuta ulaştı. MMORPG’de markalar dünyası olarak alacagimiz cok ders olduguna inanıyorum. MMORPG’ler müsterilerimizi sekillendiriyor. Musterilerin bizim markalarımızdaki beklentilerini değiştiriyor. Ayrıca, MMORPG’nin kendisini marka deneyimine ekleyerek fark yaratmada yeni fırsatlar sunuyor. Tüm bu maddeleri açıklamak cok zor, ama markaların MMORPG dunyasına girmesi icin tasarladıgım iki kavramı paylasacagim. Markalar bu iki kavramı kullanabilir veya kendi stratejisini bu temeller üzerine kurabilir. Bu kavramlardan ilki FantasyGame ve ikincisi tamagotchi. Fantasy Football oyununda insanlar futbol bilgilerini kullanarak her hafta kendi sanal takımlarını kurar. Seçtiğin gerçek futbolcuların o haftaki performansına göre sanal takımın puan kazanır. Acaba insanları marka veya markanın temsil ettiği değerler ile bu şekilde yarıştırabilir miyiz?
Bunun ilk örneklerini FantasyMusic, Fantasy Fashion ve Yahoo Buzz Game gibi farklı versiyonlarında denenmektedir. Mesela fantasymusic liginde albumler o hafta radyolarda çalınma sayısı, album satışı gibi kriterlere göre herhafta belli bir puan değerine ulaşır. Katılımcılar eğer popüler olacak şarkıları doğru tahmin ederlerse bu ligde üst sıralara çıkar. Böylece müzik fanatiği bir kişi sürekli devam eden bu sanal dünyada başarılı olarak uzmanlığını kanıtlar. Boylece hem gerçek dünyada hem de sanal dünyada kişisel bir tatmin yaşar. Marka bu oyunlara sahiplenerek, sektorun fikir lideri kişilerini kendisine çekebilir, ve oyun sonucunda marka etrafında bir topluluk oluşturma fırsatına sahip olur. Onerdiğim ikinci kavram, tamagotchi kavramıdır. Tamagotchi kavramı uzak doğudan türemiş ve ülkemizi de 90’lı yıllarda vuran “sanal hayvan” çılgınlığıdır. Anahtarlık şeklinde sanal hayvanlarımız vardı. Sanal hayvanlarımızı beslerdik, onunla oyun oynardık ve onu mutlu ederdik. İlgilenmediğimiz zamanlarda ise hastalanır ve mutsuz olurdu. Bu kavramı markalarımızda kullanabiliriz. Nasıl mı? Turkcell’i ele alalım. Turkcell müşterilerinden ne ister? Bol bol arama yapmamızı, bol bol aranmamızı, telefonumuzun sürekli açık olmasını, telefon listemize yeni kişiler eklememizi, hiç olmadı telefonu sürekli kurcalamamızı ister. Vodafone bunu sağlamak için ilham verici bir SpaceBoy uygulaması geliştirmiş. SpaceBoy telefonlarımızda yaşayan mobil arkadaşınızdır. Telefonla aradıkça veya arandıkça SpaceBoy gelişiyor ve size yeni marifetlerini gösteriyor. Telefonunuzun şarj duzeyi spaceboy’un besin kaynağıdır. Telefonunuzla uğraşarak, oyun oynayarak spaceboyu mutlu edebilirsiniz. Ayrıca spaceboy arkadaşlarınızın spaceboyu ile arkadaşlıkta kurabiliyor.
Vodafone böylece ürününü kullanma temelli bir Tamagotchi geliştirmiştir.Ve bence başta kredi kartları, spor kulüpleri, alışveriş siteleri için kendi tamagotchilerini yapmaları konusunda ilham kaynağıdır

Baloncuklu Billboard

Japonya Shinjuku metrosunda bir saç bakım ürününün billboardunda baloncuklar(bubblewrap) kullanılmış. İnsanlar billboardun yanından geçerken sırf zevk için bu baloncukları patlatıyor. Baloncuklar, billboardlara interaktiflik katmış. Billboardlara deneyim katmak için son derece ucuz maliyetli bir çözüm. (fotograflar flickr'den) Benzer bir çalışmayı daha önce Malezya metrosunda playstation yapmıştı. Yakında ülkemizde de görebiliriz.

Salı, Aralık 13, 2005

MasumPaparazzi

Gecen hafta masumpaparazzi adlı yeni bir mobil servisten haberdar oldum. Bu servis ünlünün gerçek yaşamını gercek zamanlı olarak hayranlarıyla paylasabilmesini saglıyor. Servisin üç ayağı var. Celebrity, fanlar ve sponsor. Celebrity, yaşamını fanlarıyla paylaşarak onlarla bağ kurmuş olacak, fanlar hayranı olduğu kişiyi sürekli takip etme imkanına kavusacak ve sponsorda arada marka bilinirligi saglayacak. Markaların bu sistemde karlı cıkmasının birkac yolu daha olabilir. Ornegin MTV Cribs programı tarzı ürün yerleştirme imkanları olabilir. MTVCribs'de celebrity, kendi hayatını insanlara açar, celebrity'nin hayranları onun hangi markaları kullandığını, neleri tercih ettiğini ilk elden ögrenir. Bu serviste belki celebrity'nin tüketim alışkanlıklarını fanlarına aktarmak için etkili bir mecra olabilir. OR: Deniz Akkaya'nın Starbucks'ta kahve içerken çekilmiş resmi, gene starbucks sponsorlugunda hayranlarına ulaştırılır.

Kadına şiddete son

Macaristanda kadına uygulanan şiddete dikkat çekmeyi amaçlayan bir gerilla bir kampanya yapılmış. Kampanyada yoğun alanlara, kadınları temsil edecek şekilde bu kum torbaları yerleştirilmiş ve torbaların üzerine “Macaristan’da her beş kadından biri aile içi şiddete maruz kalıyor. Bunu ortadan kaldırmanın tam zamanı” diye yazılmış. (via adverbox)

Para yerine bunlardan versek

Eskiden şirketler, müşterilerin mağazadan birşey çalacaklarından korkarlardı? Şimdi ise, bir şey ekleyecek diye korkmaları gerekecek. FB store'da Galatasaray marşıyla çalan saat yerleştirmek gibi ya da oyuncakçıya ağlayan ya da gülen oyuncak bebekler yerine protesto eden bebekler yerleştirmek gibi (bu olaylar yaşandı). Müşteriler bazen sadece protesto amaçlı, bazen de artistlik amaçlı mağaza raflarına bu şekilde birkaç ürün yerleştirebilirler. Ya da daha masum şekilde ürünlerinizi artistlik amaçlarla kullanabilirler. Resimdeki ITHRIVE adlı artistin New York'taki bankamatikler üzerinde dolar baskısı olan tuvalet kağıtları yerleştirmesi buna örnektir.

Şifreli Reklamlar

McKinsey isviçre'de en parlak bilgisayar mühendisliği öğrencilerini kendisine çekmek için bu afişi kullandı. Afişte telefon numarası bir formul olarak yazılmıs. Sadece bu formulu cozebilecek kadar zeki ogrenciler kendisine basvurması amaçlanıyor. Formulun zorlugundan öte, ögrenciler arasında konusulmayı basarmıs. (F.Samuel) iste soru x=24, y=30 telefon:=01.(y²-x).(y²-10²)x10 Bu tarz gizli soruları daha önce EA ve Google'da kullanmıstı. EA bu billboardda "ASCII formatıyla yazılmıs "ise alıyoruz" billboardunu kullandı. Ve bu billboardu rakip şirketin parlak beyinlerini çalmak için tam rakip firmanın binasının yanına yerleştirdi.

Pazartesi, Aralık 12, 2005

Şimdi mi sonra mı?

İhtiyaç sahibi kişilere ilaç temin etmeyi amaçlayan Msf dernegi, toplumsal bilinç uyandırmak için carpıcı bi reklam yapmıs. İki sayfalalık dergi reklamında şu mesaj veriliyor: "Eğer şimdi yardım ederseniz çocuk kurtulacak, eğer sonra yardım ederseniz çocuk ölecek." Reklam bu gerçeği insanların reklamda yaşamasını sağlayarak insanların kalplerine dokunuyor

LG Wash Bar

LG Wash Bar'lardan ilki Paris'te açıldı. İnsanlar kendi çamaşırlarını yıkayabilecegi, LG ürünlerini deneyebileceği ve kahvelerini içebilecekleri bir yer. Kotler 1999 yılında 2005 yılındaki mağazalar için mağazadan çok bir tiyatro sahnesine benzeyecekleri tahminini yapmıştı. LG wash bar'da bu tahmine çok uygun. Müşterilerle marka deneyimi yaşatmak için güzel bir girişim. Bunun ülkemizde benzer örneği olarak Zanussi Mutfak sanatları atölyesini gösterebiliriz. Burada da insanlar dünya mutfakları hakkında hem bilgileniyor, hem de Zanussi ürünlerini deneyerek bu yemekleri yapabiliyor. Trendwatching'in Being Space ve Tryvertising trendleriyle çok uyumlu. Tüm şirketlerinin de yakından izlemesi gereken bir trend.

CallCenterlarda Musteriyi cezalandırıyor muyuz?

Web sitesinin 2 sn. gec acılmasına dayanamayan musteriler callcenterlarda kimi zaman 30. dakikaya varan gecikmelere nasıl dayansın. Call center’a gelen aramalar dalgalı bir yapı içindedir. Bu yüzden her aramaya anında cevap vermek işgücü kullanımı bakımndan mümkün değildir. Yine de şirketin gelen aramaları dengelemeyi başaramamasının cezasını neden müşteriler ödesin? Seth buna güzel bir çözüm öneriyor. Arama yoğunluğu olduğu zamanlarda müşterileri bekletip onları cezalandırmak yerine onları ödüllendirelim. Örneğin, müşterilere o zamanlarda şöyle bir mesaj dinletelim; “ Merhabalar, bize en yoğun olduğumuz zamanda ulaştınız. Şimdi soyleyecegim kodu yazın. Ve bize telefon numaranızı bırakın. Sizi bir saat içinde geri arayacagiz. Ve bu kodu bize soylerseniz size 20YTl indirim sunacağız” Bence bu yaklasım callcenter dısında daha bircok yerde kullanılabilir

Davetiye usulü ürün sunumu

Davetiye usulu calisan siteler bu heyecanı nasıl yaratıyor? Cunku herkese ack degil. Ona sahip olmak demek senin özel birisi olduğunu gösteriyor. Bir sitenin davetiye usulu calisması sitenin de lehine. Cunku uzunca bir süre konusululuyor, kullanan insanlar daha cok sahipleniyor ve insanlar tarafından arzulanıyor. Bence Gmail, Orkut, Eksisozluk gibi sitelerin basarısından alınacak dersleri offline dunyaya da tasımanın yollarını bulmalıyız. Aranızda pembe renkli yeni Motorola Razr isteyen var mı? Ülkemizde de yeni lansmanı yapılan bu ürüne ilk olarak sadece Maria Sharapova sahipti. Maria Sharapova, her gittiği yere pembe Razr’u ile birlikte gidiyordu, kısa süre içinde basının ilgisini çekti ve pembe Razr’u haber yaptılar. İnsanlar Pembe Razr’a büyük bir istekle arzulamaya başladı, ancak satılık değildi. Ardından Kanada’da, Amerika’da ve İngiltere’de sadece 5.000 adet Pembe Razr ön- siparişle satıldı. Basvuru bu rakamın kat kat üstündeydi. Ardından ürününü gerçek lansmanı yapılarak herkesin ulaşması sağlandı. Sizce Pembe Razr bastan beri herkese açık olsaydı aynı ilgiyi toplar mıydı? İste pazarlamanın degisen yuzu, konusulmayı saglamak sadece pazarlama iletisiminin görevi degildir. Ürün lansmanlarını, dagıtım ve fiyatlama politikalarımızı belirlerken de satış ve kar miktarının yanında konusulmayı da maksimize edecek yollar bulmalıyız.

Turkcell'in esas müşterisi kim?

Turkcell’in musterisi ben degilim. Daha otesinde benim aradıklarım ve beni arayanlar da degil. Turkcell’in daha derinden müşterisi benim yaşadığım ve telefonumla aramaya deger buldugum deneyimlerimdir. Yani, yeni kişilere telefon numaramı verdiğim veya onların telefon numarasını aldıgım deneyimlerimdir. Bu deneyimler, arkadasımın dogumgünü olabilir veya sevgilimden ayrıldığım haberi olabilir. Bu deneyim katıldığım yaz kampı olabilir, bulunduğum konferanslar olabilir. Turkcell’in yaklasımı bu sekilde olursa kendisini fiyat savaşlarından uzak tutmayı başarır. Aslında havayolları, parti organizasyonları ve konferanslar ile aynı işi yaptığını anlar.

Perşembe, Aralık 08, 2005

Pazarlama Zirvesi ilk gün notları

Bugun pazarlama zirvesinde Greg Stuart ilginc bir ornek verdi. Once "Internet dunya barısına katkıda bulunur mu?" diye sordu bakalım dedi Google'a "weapons of mass contruction" yazdıgında ilk acılan sayfa olarak bu link geliyormus http://www.coxar.pwp.blueyonder.co.uk/ Yapan adam biraz bozuk ingilizce ile harika yaratıcı bir iş yapmıs NOT: Aynı aramayı ben denedigimde sayfayı bulamadım *** Pazarlama zirvesinde gunun en guzel ornegini J.C.Levinson verdi.Direct mail kampanyalarının ortalama etkinligi %2 kadarmıs. Cok yaratıcı bir gerilla is ile etkinligi %20'ye cikarmislar. Nasıl mı? ABD'de eyaletler arası posta icin 12$'lık pul gerekmekteymis. Sıradan directmail kampanyalarında 12$lık tek pul kullanırlarmıs. Bu adam gonderecegi postalara 12$lık tek pul yapıstıracagına 1$ lık 12 pul yapıstırmıs. Boylece insanlar kendilerine giden zarfları onemli bir say zannetmisler ve bol pullu bu zarfı merak ederek acıp okumuslar. iste gerilla pazarlama budur Maliyet 0 kar artısı %1000

Çarşamba, Aralık 07, 2005

Gerilla Arabalar

Parlak bir gerilla reklam fikri. İlk örnek Amerika'da ki baseball liginin başlangıcını tanıtmak amacıyla düzenlenen bir kampanya. Bu kampanya'da arabalara cam kırığı görünümü verilmiş şeffaf stickerslar kullanılıyor. Ve cam kırığının yanında ufak bir not; "Baseball geri döndü". Araba sahiplerine hiç unutamayacakları bir anı yaşattığı kesin olan bir kampanya. Bu kampanya ise Almanya'da bir sigorta şirketi için hazırlanmış. Kampanyanın mecrası gene otomobiller. Bu kampanyada kullanılan ise sanki otomobillin tekerlelekleri sökülmüş izlenimi veren posterler. Aynı şekilde bunu gören araba sahiplerinin yaşayacakları korku aynı. Araba sahiplerine korkulu anlar yaşatsa da iki gerilla kampanyayı da son derece başarılı buluyorum

iPod Dostu musunuz?

iPod artık bir fenomen.İnsanlar iPod(vb.) sayesinde istedikleri şeyi (müzik, ses kaydı, video, kitap) istedikleri yerde istedikleri şekilde dinleyebiliyor. Aynı zamanda iPod medyadaki büyük değişimin mimarı ve habercisi. iPod medyayı daha da çeşitlendiriyor. Medya sahipliğini birkaç medya kuruluşundan alıp herkesin ulaşabileceği bir konuma getiriyor. Orjinal bir içeriğiniz varsa kendi showunuzu (sesli veya görüntülü) hazırlayıp, milyonlarca insana ulaşabilirsiniz. Medyadaki bu değişim biz pazarlamacıların çok yakından izlemesi gereken bir trend. Bu trendi kendimce "iPod-Dostu" diye adlandırıyorum. Markalar iPod dostu olmak için yapabileceği onlarca şeyden en önemli ikisini sıralıyorum. 1. Markanızla iPod'u birleştirin: Tüketiciler ürününüzü kullanırken aynı anda iPodlarını kullanabiliyorlar mı? Nike mesela spor yaparken insanların ipodlarını kullanabilmesi için bir kol bandı üretti. VW, BMW, Volvo gibi markalar araba kullanırken insanların iPodlarında müzik dinleyebilmesi için otomobillere araç adaptörleri yerleştirdi. Vitra'dan da iPod entegreli banyolar ve ikea'dan iPod entegreli yatak takımları bekliyorum. daha neler olabilir? 2. iPod içeriği yaratın: Virgin Havayolları turistler için şehir rehberleri podcastları( iPod'da dinlenmek için hazırlanan ses kaydı) hazırladı. Mesela, NewYork'a ilk defa gidecekseniz, New yorkta yapılması ve görülmesi gerekn şeyleri bu podcastlar ile öğrenebilirsiniz. Bir havayolu şirketinin "şehir rehberi" konseptine sahip çıkması ve bununla ilgili içerik oluşturması gibi, diğer sektörlerde kendi alanlarında bir konsept bulmalı ve onunla ilgili içerik oluşturmaldır

Yeni bir reklam mecrası mı?

Hollanda'da ki en son trend göz mücevherleriymiş. Fikrin kaynağı şu; insanlar birbirleriyle en çok etkileştikleri yer gözleri o halde neden mücevherlerimizi gözlerimizde kullanmayalım. Hollanda'da ki bir klinik, göze zarar vermeden, görme bozukluklarına yol açmadan göze "EyeJewel" dedikleri dokuyu yerleştiriyor. Böylece gözünüze istediğiniz şekli yerleştirebiliyorsunuz. İşlemin fiyatı yaklaşık 6.000$. Bu ameliyat yeni bir reklam mecrasının habercisi olmasın

Absolut Paris

Karmaşaya Renkli Çözümler

Gitgide daha fazla elektronik eşyamız oluyor, ve gitgide daha fazla kablo karmaşası yaşıyoruz. Kablo karmaşasını belki kablosuz cihazlarla çözmek mümkün ama bu renkli sarmallarda son derece şık bir çözüm sunuyor. Eğer kablosu olan bir ürünüm olsaydı, bu renkli sarmalları promosyon malzemesi olarak dağıtırdım. Böylece kablo karmaşası içinde bunalan müşterilerimin hem hayatlarını kolaylaştırırım hemde beni daha sık farketmelerini sağlarım.
Kalabalık davetlerde yaşanan sorundur. Bir de bu konularda biraz titizseniz, davetlerde ikinci içeceğinizi içerken bir korku yaşarsınız. Acaba bu bardak benim miydi? Aynı mantıkla renkler gene imdadımıza yetişiyor. (ürün anasayfa)