Perşembe, Haziran 30, 2005

Virütik İçerik

Virütik içerik yaratmak iyidir.
daha iyisi bu içeriği müşterilerinizin hazırlaması

Çarşamba, Haziran 29, 2005

Gündüz Showroom, Gece Lokanta...

Sinemaların gündüz saatleri boşken gece saatleri doludur. Oto Showroomları, bankalar, okullar da ise durum farklıdır. Gündüzleri işlektir geceleri ise genelde kapalıdır. Almanyadaki Mercedes ve Peugeot showroomları farklı bir çözüm geliştirmiş. Gündüz showroom, gece de marka imajına uygun lokanta. Son model spor arabaları manzarasında yemek yemek kimileri için büyük birzevktir. Marka içinde bir farklılaşma kaynağı.
Ben, bu gibi uygulamayı en çok Garanti bankası Taksim şubesi için hayal ediyorum. Keşke onu farklı bir konsept banka olarak düşünseler.(kaynak springwise)

Salı, Haziran 28, 2005

Hikayenizi Müşterileriniz Yaratsın

Hepimizin (kişi olarak da marka olarak da) pek kullanmadığımız bir zenginliğimiz var. Testimonial (takdiri belgeleyen sözler, geribildirim). Yaptığımız projelerden sonra insanlar çalışmamız hakkında ne düşünüyor? Markamızı kullananların markamızla ilgili hikayeleri/anıları neler? İnsanlar sizin hakkınızda ne düşünüyor? İşte, tüm bu sözler/hisler bizler için önemli bir zenginlik ve benzersiz bir referans...
Kişisel olarak kendi özgeçmişimde, benim için çok değerli kişilerden aldığım geribildirimleri bir başlık altında topluyorum. Bence standart şablonda yer alan katıldığın eğitimler ve üye olduğu dernekler kısımlarından çok daha etkili. Seth'in deyimiyle hikayenizi oluşturuyorsunuz.
Kurumsal olarak da Nescafe'yi başarılı buluyorum. Sitesinde Coffeepeople diye bir bölüm var. Burada "Nescafe ile anılar" diye bu deneyimleri yayınlıyor.
Bir de HP'nin bunu kurumsal olarak desteklediğini gördüm. "Share your experience" uygulamasıyla HP kullanıcılarından HP deneyimlerini paylaşmasını teşvik ediyor ve ödüllendiriyor.
Emin olun ki deneyimlerini paylaşan müşteriniz diğer müşterilerinize göre daha sadık olacaktır. Bu şekilde sadakati artırın. Ve, insanlar hiç tanımadığı forum ortamındaki kişilere reklamlardan daha fazla güvendiğini hatırlayın. Müşterilerinizden testimonial alın, onların sizinle deneyimlerini paylaşması için teşvik edin.

Pazartesi, Haziran 27, 2005

Amazon.Com'dan Simitçiler İçin Yeni Bir Fikir

Amazon'dan yeni bir şey daha kaptım. Amazon.Com'u ilk açtığınızda sağ üst köşede altın renkli bir sandık görürsünüz. bu sandıkta kısıtlı bir zaman diliminde geçerli olmak üzere size özel fırsatlar sunar. Unutmayın kısıtlı zaman için. Sandık kapalı olduğu zaman bilirsiniz ki orada bir fırsat var. Bu sandıkdan aklıma simitçiler(!) için bir fikir geldi. Bakalım beğenecek misiniz? Simitin sıcak olması çoğu insan için değerlidir. Bilirsiniz, simit Dünyaların duvarlarında kocaman bir simit ve çay resmi olur. Ben olsam, o simit resimlerini ışıklandırırdım. Simitler her fırından çıkışında bir dakika boyunca o ışıkları yakardım. Bu ışık "hemen o an gelirseniz simidiniz sıcak olur" anlamına gelir. Sıcak simitte daha çekici gelir insanlara. Basit bir fikir. Ve diğer sektorlerde de kullanılabilir. Ne dersiniz...

Süzgeç Olmak2: Listmania

Amazon'un listmania'sı benim en çok hayran olduğum pazarlama fikirlerinden biridir. Fikir çok basit. kendi uzmanlığınızda kendi kitap listenizi oluşturun, listenizi yayın, insanları etkileyin. Mesela italyan yemekleri konusunda profesor olan Fred Moramarco "harika italyan yemek kitapları" diye bir liste hazırlamış. Listeliyor, paylaşıyor ve etkiliyor. Benim pazarlama ile ilgili oluşturmaya başladığım liste "fresh perspectives for today's market" ise burada. Beni pazarlama anlayışı olarak en çok etkileyen kitapları burada sıralayacağım. Mantığı tekrar edelim. Uzmanlara uzmanlıklarını paylaşma ve insanları etkileme fırsatı tanıyın. Müşterileriniz nasıl listeler hazırlayabilir ve bunu nasıl paylaşabilir? Hadi önerilerinizi listeleyin:) NOT: Amazon'dan diğer pazarlama dersleri için Prezantasyon Arşivi kısmındaki sunuma bakabilirsiniz.

Pazar, Haziran 26, 2005

Süzgeç olmak 1: Artist's Choice yaratmak

Çıkan tüm şarkıları dinleyebiliyor musunuz? Çıkan en son kitapları takip edebiliyor musunuz? Sıradan bir mağazada bile binlerce faklı ürün var. Bir kravat almaya karar verdikden sonra hangisini alacağınıza karar vermek tam bir işkence olabilir. Asıl istediğimiz daha fazla çeşit mi?

Tüm bu sorular bir yana, bu kaotik ortamda değer yaratmanın yolları var. Starbucks'ın HearMusic ile yaptıklarına bakın. Starbucks insanların çok güvendiği bir markadır. Burada Starbucks kendi şarkılistesini oluşturuyor ve insanlara öneriyor. Dahası Artistlerin seçimi diye CD'ler oluşturuyor. Mesela Elvis Costello, Norah Jones, Joni Mitchell’in seçimi diye CD'ler oluşturuyor. Onları en çok heyecanlandıran ve duygulandıran şarkılar bir CD’de toplanıyor. Sizin markanız hangi alanlarda bir süzgeç görevi üstlenebilir? Hangi alanlarda ünlü isimlerin seçimini kullanabilirsiniz?

Bu iki soruya cevap vererek uzmanlığınızı pekiştirecek ve müşterilerinizin seçimlerini kolaylaştıracaksınız.

Salı, Haziran 21, 2005

Google Stratejisi: Öze dönüş

Larry page ve ortağı Google’ı ilk kurduklarında websitesini tasarlatmak için paraları olmadığından sayfada sadece arama motorunu yerleştirmişler. Ve bu sadelik ( ki o zaman portallar (herkese herşeyi sunan sayfalar) çok modaydı, onlara bir anda dünya liderliğini getirdi. Sunduğu şey basit ve tekdi. İnsanların bir arama motorundan beklediği şey. Ürünlerimize yeni yeni şeyler eklemek için yarıştığımız bugünlerde geri çekilmek ve sadeleşmek de bir rekabet avantajı olabilir. Vodafone’da bu stratejiyi deneyenlerden. Sagem ile geliştirilen Simply modeli ile telefonların karmaşık özelliklerini hiç kullanmayan ve telefonu sadece konuşmak için alan çoğunluğu hedefliyor. (via coolbusinessideas)

Bu stratejinin bir diğer gerekçesi de dünyanın gitgide yaşlanması. Demografik tahminler, dünyadaki yaşlı nufusun önümüzdeki dönemde katlanarak artacağı yönünde. Tek işlevli yalın aletler, bu kesmin de ihtiyacını karşılayacaktır.
Ne yapmalı... Bu iki soruya nasıl cevap verirsiniz...
1.Ürününüzün ana işlevi nedir? 2.Bu işlevi nasıl abartabiliriz? (Mesela, Vodafone’un çıkardığı bu yeni telefonun tuşları çok daha büyük)

43things.com dan paylaşım dersleri

Paylaşımın en güzel örneklerinden biri www.43things.com dur. Burada insanlar hayallerini, amaçlarını paylaşarak ve listeleyerek bir nebze kendi kimliklerini oluşturuyorlar. Bugün 43things ile ilgili bir sunum hazırladım. Burada önemli paylaşım dersleri var. Sunuma ulaşmak için aşağıdaki linki izleyebilirsiniz 43things.com'dan paylaşım dersleri NOT: Açılan sayfanın altında free yazan kutucuğu işaretleyin. Daha sonra gelecek sayfada ise 20 san. bekleyerek DOWNLOAD linkine ulaşabilirsiniz.

Perşembe, Haziran 16, 2005

Çanta ve Ayakkabı Uyumuna Dikkat Edermisiniz?

Çanta ve Ayakkabı Uyumuna Dikkat Edermisiniz? Belki böyle birini tanıyorsunuzdur. Ablamdan biliyorum. Yeni bir pantolon aldığında hemen ona uygun bir ayakkabı aramaya başlar. Dahası ayakkabısı, çantası ve kemerleri her zaman uyum içindedir. Ve hep makyajına uygun takılar takar. Buna dikkat ettiğimde hemen bir çantacı olsam, en moda, trendy, ayakkabıları takip eder ve onlarla uyum içinde olacak çanta tasarımları geliştirirdim, diye düşündüm. Şimdi dikkat ediyorum ki, yeni modern aksesuarlarımız artık cep telefonlarımız, flash disklerimiz, mp3 çalarlarımız, laptoplarımız... olmakta. Flashdiskler birçok Asya ülkesinde modanın çok önemli bir parçası. iPodlar ve onun diğer parçaları modern kültürün çok önemli bir parçası. Neden tıpkı ayakkabı ve çantanın görünüş olarak uyum içinde olması gibi bu aksesuarların görünüşü de uyum içinde olmasın. Mesela Nokia son model bir cep telefonu çıkardığında aynı çizgilere ve renklere sahip bir flashdisk çıkarmasın. Bu uyuma dikkat ederek daha başka birçok işfikri geliştirilebilir. Sizce daha başka ne olabilir?

Çarşamba, Haziran 15, 2005

Tartıcı Bayram Hepimiz İçin Büyük Örnek

Bugün Edirnekapı girişinde sıra dışı bir insanla tanıştım. Adı Bayram. Tartıcılık yapıyor. Hepimizin örnek alması gereken eşsiz bir örnek. Eskiden buralarda kitap satarmış. Kimsenin kitap almadığını görünce bu işi yapmaya başlamış. Günde en az 3 saat ne bulduysa okuyormuş. Yaptığı işe farkını koymuş. Elinde bir hesap makinesi var. Tartısının yanındaki kağıtlarda ise beden-kitle endeksi hakkında bilgiler ve nasıl hesaplandığı yazıyor. Tartıcı bayram, kartona yazdığı çizelge ve hesap makinesi yardımıyla hemencecik vücudunuzdaki yağ oranını söylüyor. Fiyatlarını da 5 farklı dilde yazmış. Fiyatı da 10 kuruş. Ve ne verirseniz verin paranızın üstünü mutlaka alırsınız.

Alınacak dersler: YORUMSUZ

Cuma, Haziran 10, 2005

Köpekler her yerde aynı şekilde mi havlar?

29 farklı özneye farklı kulturlerdeki çocuklar nasıl seslendiriyor? Kediler acaba her tarafta miyavlıyor mu? Köpekler acaba diğer kültürlerde de mi aynı sesleri çıkarıyor? Fransada horozlar ka-ka-ri-ko diye öterlermiş mesela. Ve kedi miyavlaması kültürler arsasında en çok benzeşen yansımaymış. İlginç bir çalışma bzzzpeek.com Not: Coca-cola bile farklı kürtürlerin damak tadını yakalayabilmek için bir takım değişikliklere gidiyor. Sizin ürününüz farklı kültürlerce nasıl biliniyor? Mesela danimarkaya çikolata satmak istiyorsanız, sakın şimdiki tadda satmayın. Çünkü onlar çikolatayı daha tuzlu seviyor.

Perşembe, Haziran 09, 2005

Birlikte Tasarım Terimleri4: Lego

Nisan ayında birlikte tasarım terimleri başlığıyla üç kavramı (wiki, chanel9, do-it-yourself) tanıtmıştım. Bugün bu kavramların dördüncüsü olan Lego kavramından bahsedeceğim. Legonun mantığı nedir? Renkli küçük parçalar vardır. Bu parçalarla insanlar hayal güçleri sınırında ne istiyorlarsa onu yapabiliyorlar. İster uzay gemisi yaparsın istersen maden ocağı yada ev yaparsın. Bu parçaları kullanarak istediğini yaparsın. Geçen yıl ilginç Japon bir tasarımcının tasarımlarını görmüştüm. Tasarımlarının malzemelerini sadece 100 yen mağazalarından satın alıyor. Ve bu basit ürünlerden ilginç tasarımlar yaratıyor. Lego gibi, mağazanın ürünlerini kullanarak istediğini yapıyor. Benzer bir örnek ebay'den. Bu yaz ebay 8 tasarımcıyı davet etti. Bu tasarımcılara sınırlı bir bütçe ile ebay'den temin edecekleri malzemeler ile bir evi dekore etmeleri istendi. Tasarımcıların sadece ebay de satılan ürünleri kullanarak hayallerindeki odaları tasarlayacaklardır. Sonuçta tasarımlar Showhouse'da sergilendi. Ve ebay'de açık arttırmaya çıkarak satıldı. Diğer örnek BBC'den. BBC, Backstage adında yeni bir proje başlattı. Backstage'in sloganı şuydu "BBC içeriğini kullanarak ne istiyorsan onu yap." İnsanlar BBC içeriğini kullanarak geliştirdikleri fikir ve prototipler BBC tarafından destekleniyor. Çıkan prototiplere buradan bakabilirsiniz.
Gördüğünüz gibi Lego kavramı şirketinizin içeriğiyle (yetenekleriyle, ürünleriyle) müşterilerinize ne istiyorsan onu yap demenizdir. Daha sonra ortaya çıkan ürünleri ister ödüllendirirsiniz, ister sergilersiniz, ister satarsınız. Müşterilerinize "ABC içeriğiyle istediğini tasarla" diyebiliyor musunuz?

Çarşamba, Haziran 08, 2005

Logolardaki Trendler

20000'den fazla şirket logosun incelendikten sonra Logolounge.com 2005 yılının 15 yeni trendini saptamış. İşte 2005 yılının trendleri Link
Ayrıca geçmişe bakmak ve zaman içindeki değişimi görmek de bize gelecek hakkında fikir verebilir. Buradan 2003 ve 2004 yılı trendlerine de gözatabilirsiniz.

Kahve Fenomeni

Bu hafta Bilgi üniversitesindeki "Deneyim Ekonomisi ve Tüketim" konferansına katılıyorum. Açılış konuşmacısı George Ritzer, Amerikadaki ilginç tüketim fenomenlerinden biri olan Starbucks dan bir örnek verdi. İnsanların hersabah işe gitmeden evvel bir starbucks'a uğrayıp kahve almaları Amerika'da ciddi trafik sorunlarına yol açmaktaymış. Çünkü yollar ve trafik akışı Starbucks öncesi döneme göre planlanmış, ve trafik akışındaki ciddi değişim yeni yollar yapılmasını gerektirmiş. Ve insanlar araba alırken önceliklerinden biride, arabadaki kahve tutacağı sayısıymış. Birçok firma reklamlarında bunu ön plana çıkarmış. Caddelerde ise önemli bir kesim bizimde yavaş yavaş İstiklal caddesinde gördüğümüz gibi ellerinde Starbucks fincanları ile dolaşırmış. Eğer kahveci değilseniz banane diyenilirsiniz. Ama bu fenomen diğer sektörler içinde fırsatlar barındırıyor.
Bu fenomenden yararlanan McDonald's kahve bardakları boyutunda meyve salataları üretti. Bir başka şirket CampellSoup(çorba) tarihinin en başarılı ürünü soupathand ürününü piyasaya sürdü. Bu çorbada tıpkı kahve gibi yürürken içilebilir ve arabalardaki kahve tutacaklarına sığabilir.

Salı, Haziran 07, 2005

Giyinme kabinlerini bir pazarlama aracı olarak kullanmak

Geçen yıl stajımı Paro’da yapmıştım. Migros, Boyner, Burgerking gibi yerlerde görmüşsünüzdür. Kredi kartıyla kasalarda kendinizi tanıttıktan sonra Paro ekranlarında size özel reklamlar çıkar ve size uygun bir kampanya varsa size kasalardaki yazıcıdan indirim kuponunu basılır. Paro sistemi yazarkasada olduğu için davranışı değiştirme imkanı azdır, ve dikkat çekicilik adına sıkıntı yaşanmaktadır.
Ne giyiyorsan osun derler. O halde giyinme kabinleri de insanların kendi kimliklerini ortaya koydukları ilk yerdir. İnsanların kendi başına kaldığı, belki kendileri hakkında yalanlar söylediği yerdir. Bu mekanın pazarlama adına daha yaratıcı olarak kullanılabileceğine inanıyorum. Bir İngiliz iç giyim firmasının giyinme kabinlerini pembe ışıkla aydınlattığını okumuştum. Çünkü, pembe ışıkla kadınlar kendilerini daha inci olarak algılarlarmış. Bundan öte giyinme kabinlerini bir pazarlama aracı olarak düşünebilirmiyiz? Paro sistemi gibi bir sistem yazarkasada değilde bu kabinlerde olsaydı nasıl olurdu? Yeni bir pantolon aldığınızı ve denemek için kabine girdiğinizi düşünün. Ve, üründeki radyo frekansı sayesinde kabindeki bir ekranın size “Bu pantolonla şu çanta iyi giderdi”, “ bu ürünü alanlar aynı zamanda şunu da aldılar” gibi öneriler getiriyor. Yada o sezonun modaları hakkında bilgilendiriyor. Böylece hem müşteriler, isteyecekleri promosyonlara kavuşmuş oluyor, hemde şirket çapraz satış imkanlarını değerlendirmiş oluyor. Kredi kartı şirketlerine duyrulur...

Cuma, Haziran 03, 2005

"Democratizing Innovation"

Birlikte Tasarım kavramının yaratıcılarından Eric Von Hippel "Democratizing Innovation" adlı kitabını e-book şeklinde paylaşıma açtı. kitabı bu link ile indirebilirsiniz. Link