Salı, Ağustos 30, 2005

Amazon ve 34 TAK 43

Fotoğrafın çok iyi bir paylaşım aracı olduğuna inanıyorum. . Ve neredeyse tüm projelerimin bir yerine fotoğrafı entegre ediyorum. O yüzden çalıştığım yerde artık fotoğrafla ilgili bir fikir söylediğimde kusacak gibi oluyorlar :) Geçen hafta Vatan bilgisayarda dijital kamera bakmaya gittim. Orada fotoğraf makinelerini standlarında makinelerin yanında o makineyle çekilmiş fotoğraflara yer vermeleri dikkatimi çekti.
Aklıma Amazon'un "share your own image" uygulaması geldi. Burada Amazon, müşterilerinden o ürünü kullanırken çektirdikleri resimleri paylaşmalarını teşvik ediyor. Böylece satın alan kişinin gözünde ürün daha net canlanıyor ve ürünün duygusal faydaları arttırılmış oluyor.
Bence bu uygulama online dünyada da offline dünyada da, daha da yaygınlaşmayı hakediyor. Hayal ediyorum bir taksiye biniyorsunuz takside gülümseyip poz veren insanların fotoğrafları var. Buzdolabı almaya gidiyorum, buzdolabının kapağında o buzdolabını daha önce almış mutlu ailelerin fotoğrafları var.

Pazartesi, Ağustos 29, 2005

Mini Soru: Nasıl Birisi

Yorumlarınız için resmi tıklayınız

Match.Com Olarak Değer Yaratmak

Geçen hafta Airtroductions adlı yeni bir servisle karşılaştım. Bu servis uçak yolcularına seyahat ederken yanlarında oturacakları kişileri seçme fırsatı veriyor. İster yanınızdaki kişiyle arkadaşlık amaçlı seçin, isterseniz de networkunuzu genişletmek için seçin. Eğer, istediğiniz kriterde birisi sizinle aynı zamanda uçacaksa biletlerinizi yanyana alabiliyorsunuz. Servis size uçuk gelebilir ama yaptığı iş hava taşımacılığıyla match.com(arkadaşlık sitesi) işini birleştirmek. Bence burada bir çok iş için ilham var. Öncelikle oteller, festivaller ve spor salonları için de banzer yolla fark yaratılabilir. Lokantalar için de “Random Meal” diye bir konsept olabilir. Konuklar kendi özelliklerini ve karşısında aradıkları kişinin özellikleri ile kaydolurlar. Eğer birbirine uyan kişiler varsa bu kişiler için bir akşam yemeği ayarlanır. Böylece hem lokanta ek gelir kazanır, hem de müşterilerine banzersiz bir deneyim kazandırır. Bence basit bir fikir ama etkisi büyük olur

Cuma, Ağustos 26, 2005

Mini Soru

Yarın yeni bir trendi ve deneyim yaratmanın yeni bir aracını paylaşacağım. Ama önce sizden dinlemem lazım. Seyahat ederken (otobüsde, uçakta) tanıştığınız ve hala heberleştiğiniz birileri var mı? Hikayenizi paylaşır mısınız? Cevaplarınızı burayı ya da aşağıdaki resmi tıklayarak paylaşabilirsiniz.

Perşembe, Ağustos 25, 2005

Turkcell'in rakibi Avea değil

Rakibinizin kim olduğunu düşünüyorsanız bilin ki o değil. Turkcell'in rakibi Avea değil; Mercedes'in rakibi BMW değil; THY'nin rakibi Atlas değil; IBM'in rakibi HP değil...

"Send your thanks"

Deneyim yaratmayı sadece ürünü satarken ve ürünü kullanırken düşünmemek gerekir. Daha geniş çapta ürünümüz insanlar arasındaki etkileşimlerini kullanmak farklı fırsatları açar. Örneğin, bir çiçekçi işinin çiçeği teslim ettikden sonra bittiğini düşünmemelidir. 1-800 Flowers bu fikri yakalayan harika bir uygulaması var. Uygulama basitçe şöyle. 1-800 Flowersdan arkadaşıma çiçek gönderdiğim zaman ona bir mail gider. Mailde "Az önce arkadaşının sana bir çiçek gönderdiğini ve ona mutluluğunu ve teşekkürünü bir maille göster. Böylece hem onu mutlu et hem de sen bundan sonraki çiçek gönderiminde indirim kazan" Hem çiçek gönderen onure edilmiş oluyor, hem de çiçeği alan deneyime katılarak onunda arkadaşlarına çiçek göndermesi teşvik edilmiş oluyor.

Çarşamba, Ağustos 24, 2005

"Arkadaşına Öner" öldü

Seth'in FikirVirüsü kitabıyla gündemimize oturan "arkadaşına öner" sisteminin artık öldüğünü öngörüyorum. Bu mekanizmalar artık heryerde ve heyecan uyandırmıyor. Herkese herşeyi sunmaya çalışıp hiçbirşey sunamayan ürünler gibi bu sistemlerde kabaca siteyi ziyaret eden herkesi hedefliyor.
Farklı uygulamalar geliştirmek gerekir. Mesela beğendim uygulamalardan biri Amazon.Com'un "share the love" uygulamasıdır. Amzzon şu mesajı veriyor: "Sevgini paylaş. Aynı ürünü arkadaşlarına önererek hem onlara indirim kazandırırsın, hem sen kazanırsın" Bir diğer noktada bu uygulamanın sadece o ürünü satın alan kişileri hedefliyor olması. Müşterinin gözünden bakarsak, insanlar yakın arkadaşlarının önerisine inanırlar çünkü onlar daha önce ürünü denemiştir.

Pazartesi, Ağustos 22, 2005

Burak Dilini Kullanmaktan Utanmıyor

ReklamYazıları mail grubundan İbrahim Burak "diller dışarı" önerisine çok güzel bir cevap göndermiş. teşekkürler Burak

Cuma, Ağustos 19, 2005

Diller Dışarı

"Dilinizden Utanmayın" kampanyasını bilirsirsiniz. Ünlüler dilinden utanmayarak dil çıkaran fotoğrafları yayınlanır ve altındaki "sizde dilinizi sevin ve Turkçe kullanın" mesajı veriliyor. Marketing Turkiye'nin son sayısında derginin editörü Günseli Ocakoğlu kendi köşesinde dilini çıkarırken poz veriyor. Resmi çok beğendim. Kafamda daha başka olasılıklar beliriyor. Örneğin, ünlülerin dışında bizlerde dillerimiz dışarıda resim çektirsek. Bu resimleri bir süreliğine MSN veya Yonjada yer alan resimlerimiz olarak kullanabilir. Veya bilgisayarlarımızın masaüstü olarak döşeyebiliriz. Veya biraz daha öteye gidip bir internet sitesinde bu resimleri toplayabilir ve toplumsal bir imza kampanyası gibi bir etki yaratabiliriz. Burada pazarlamacılar (ve kendim) içinde bir fikir var. Eğer, bir mesajınız veya bir manifestonuz varsa, o manifestoyu yansıtan bir fotoğraf konsepti geliştirin. Ve herkesin katılmasını sağlayın. Amerika'da süt tüketimini arttırmak için yapılan "got milk" konseptli fotoğraflara bakın. Benzer bir şeyi neden markamızın mesajı için yapmayalım

Perşembe, Ağustos 18, 2005

CNBC-e'nin ikincil değeri

CNBC-e'nin ikincil değeri bekleme alanlarındaki üstünlüğüdür. Son zamanlarda cafelerde, kuaförlerde ve bekleme alanlarında gördüğüm flat ekranlarda hep CNBC-e yayınlanır. CNBC-e hem daha fazla kişiye ulaşıyor hem de izleyicilerle şık mekanlarda ve modern görünümlü flat ekranlardan ulaşarak kendi marka algısını yükselterek kazançlı çıkıyor.

Bekleme alanları başka ürünleri de yerleştirmek içinde fırsatlar barındırır. Kahve makinesi üreticisi Senseo'nun otobüs duraklarına kahve makinesi yerleştirmesini çok yaratıcı buldum(via trendwatching). Profilo'daki Tribeca (hizmetlerini beğenmesem de) restoranda beğendiğim bir uygulaması da Remzi kitabevinde en son çıkan kitapların duvarda sergilenmesiydi. Hem kitapların tanıtımı için iyi hem de restoranın imajını iyileştirmek için iyi.

Çarşamba, Ağustos 17, 2005

Playing Flickr

Flickr, amatör veya profesyonel kullanıcılarının fotoğraflarını yükleyebileceği, gruplayacağı ve paylaşabileceği populer bir sitedir. Yapısı ile bana geleceğin pazarlaması hakkında fikir veriyor. Sitedeki topluluk yaratmak özellikle hoşuma gidiyor. Mesela ontdekjeplekje grubunda Amsterdam sokaklarının resimleri vardır ve ziyaretçiler o resmin nereye ait olduğunu tahmin etmeye çalışır. 24hours grubu ise son 24 saat içinde Flickr'e yüklenen en ilginç resimleri özetler(ilham verici). Bugün Flickr'in başka bir ilginç yönünü keşfettim. Hollanda'da Restoran11'de Flickr ile bir oyun oynanıyor. Mekanizması çok basit. Restoranın duvarlarında dev panolar var. Otururken, yemek yerken cep telefonunuza istediğiniz kelimeyi (tag) yazıp gönderiyorsunuz. Daha sonra, o kelimenin ilgili olduğu resimler ekranda beliriyor. Hem restoran için hem de Flickr için kesinlikle farklı bir deneyim.

Dünün ürünleri, bugünün müşterileri

Şimdi, Al Ries'ın "Markaların Evrimi" kitabını okuyorum. Ries'ın "Dünün ürünlerini bugünün müşterilerine satamazsınız" sözü çok hoşuma gitti. Dün bugünün müşterileri için nasıl yeni çantaların gerekli olduğundan bahsetmiştim. Aynı şey otomobil, ev ve diğer sektörler ve dolayısıyla sizin sektör için de geçerlidir. Amerika'da yeni yapılan stüdyo tipi dairelerde hiç mutfak bulunmadığını okumuştum. Çünkü, yemek hazırlama ve yeme alışkanlıkları ev dışına kayıyor ve mutfağa geleneksel anlamda ihtiyaç kalmıyor. Otomobillerde ise Scion ve Honda Element bugünün müşterileri için farklı ürünler sunmaktadır. Bugünün araba kullanıcıları arabayı sadece ulaşım için kullanmazlar. Müzik dinlerler, yemek yerler, kahve içerler, oyun oynarlar, plaj gibi yerlerde soyunma kabini olarak kullanırlar vs. İşte bugünün müşterileri için tasarlanmış bir araba (springwise). Bugünün müşterilerini sizin sektörde nasıl tanımlarsınız?

Salı, Ağustos 16, 2005

Jansport Livewire

Tasarım firması One&Co, Jansport için dahili kulaklık ve ses sisteminin bulunduğu bir çanta geliştirmiş. Çantalarımızı kullanım şeklimizin nasıl değiştiğini anlayan bir tasarım.

Çantanda Ne Var? Mini Araştırma

Çantanda Ne Var?

Çantanızda ne var, gerçekten çok merak ediyorum. Arkadaşlarınıza sorun. Zamanla neler yeni yeni çantalarda yer almış. Çantalarımızı beş sene öncesiyle aynı şekilde mi kullanıyoruz? Kısa bir zaman öncesine kadar çantalarımızda yer almayan cep telefonları, dijital kameralar, mp3 çalarlar, CDler geleneksel olarak çantalarımızda yer alan nesnelerin yerini almış. Çantalarımızı kullanma amacımız çok çok değişmiş. Açıkca ortaya çıkıyor ki teknolojik araçları kıyafetlerle entegre eden ürünler için büyük fırsatlar var. Aşağıda beğendiğim bir kaç örneği resimleriyle ekliyorum.

Pazartesi, Ağustos 15, 2005

RSS ile yeni fırsatlar

Amerika’da RSS kullanımı için yapılan bir araştırmada yetişkinlerin %2’sinin RSS kullandığını ortaya koymuş. Bu oran gençler arasında ise %5 civarında. Araştırmada RSS kullanan internet kullanıcılarının kullanmayanlara göre belirgin şekilde farklılıkları olduğunu göstermiş. Örneğin, bu kişilerin haber sitelerini takip etme oranları diğerlerine göre iki kat fazla. Alışverişlerinde karşılaştırma sitelerini kullanma oranları diğer kişilere göre beş kat fazla. Ve bu kişiler daha eğitimli, teknolojiyi yakından takip eden fikir lideri kişilermiş. Sonuç olarak RSS kullanan kişilerin alışkanlıkları ve beklentileri diğerlerinden daha farklıdır.
RSS kullanmalarıyla diğerlerinden ayrılan bu kişiler niş pazarlamacılar için fırsat barındırır. Tim Yang bazı farklı kullanımlarını sıralamış. Burada kendi işiniz için bir kullanım yolunu bulabilirsiniz.
RSSReader kullanmıyorsanız, buradan indirebilirsiniz. Ve bu blogu RSS ile takip etmek istiyorsanız, "http://marketallica.blogspot.com/atom.xml" adresini RSSReaderınıza ekleyin.

Cuma, Ağustos 12, 2005

Güneşte Yanmayın

Kullanım zamanlaması ile fark yaratmaya bir örnek. Güneşlenme süresini size söyleyen ve ne zaman dönmeniz gerektiğini söyleyen bikini. New York'ta 20$'a satılıyormuş. Ve erkekler için olanı merakla bekliyoruz. (via popgadget) Diş fırçaladıkça renk değiştiren ve dişlerinizi yeterli fırçalayıp fırçalamadığınızı anladığınız diş fırçalarını hatırladınız mı? Diğer ürünlerde kullanım zamanlaması ile nasıl fark yaratılabilir?

Perşembe, Ağustos 11, 2005

Bisiklet Sürerken Saate Bakmak

Bisiklet sürerken saatinize yandan bakmak zorunda kalırsınız. Endüstriyel ürün tasarımcısı One&co'da bu sorunu saatin yönünü değiştirerek çözmüş. Beni heyecanlandıran bir tasarım.

Çarşamba, Ağustos 10, 2005

İkinci T-Box

T-Box'ın başarısından sonra ikinci T-Box olabilecek başarılı bir T-shirt konsepti CardShirt. Kaspostal biçiminde katlanarak sıkıştırılmış T-shirtler seyahat edenlerin geride kalanlara kartpostal getirmesi geleneği ile T-Shirt'leri birleştiren çok yaratıcı bir fikir. Aynı konseptden bir başka örnek ise Chocolove sayılabilr. Avrupadan dönem arkadaşlarımın değişmez hediyesi olan çikolata ise zarf konseptini birleştiren bir ürün.

Hislerle Yeni Ürünler Yaratmak 2

Hislerle Yeni Ürünler Yaratmak fikrinin bir başka örneğiyle bugün karşılaştım. Farklı renklerde saatler ve her saatin farklı bir duygusal anlamı var. Mesajı hem kendinize hem de başkalarına aktarıyor. İşte ürün sayfası: link Dün markette alışveriş yaparken, First sakızlarının ambalajını değiştirdiğini farkettim. Farklı çeşitlerini kırmızı, yeşil ve mavi ambajlarla çeşitlendirmişler. Kendimden biliyorum, bir sakız aldığımda, kendimden çok arkadaşlarımla paylaşıyorum. First, eğer farklı çeşitlerine farklı duygusal anlamlar yüklese beni daha çok paylaşmaya iter. Sakızı yanımda taşımak için daha çok sebebim olur. Ve arkadaşlarıma ikram ettiğim sakızla kendimi ifade etmiş olurum.

Salı, Ağustos 09, 2005

Farklı Durumlar, Farklı Ürünler

Pazarlamacı olarak en büyük hatalarımızdan biri tüm müşterilerin aynı olduğunu varsaymak ve bir müşterinin her zaman aynı şeyi tercih edeceğini düşünmek. Örneğin, iş seyahatları için business class tercih eden bir kişi kendi özel seyahatlerinde ekonomi sınıfını tercih edebilir. Parfümler ise başka bir örnek, artık her zaman tek tip parfüm kullanmıyoruz. Farklı durumlarda, farklı kişilerle görüşürken farklı parfüm kullanıyoruz. Ya da kahveyi düşünelim. İnsanlar farklı durumlarda farklı kafein düzeyli nescafe tercih edebilirler. Mesela ben sabahları kafeinli kahve tercih ederim ama akşamları kafeinsiz tercihimdir. Bunu anlayan şirketler için büyük fırsatlar var.
Söylemesi kolay ama yapılması zor olan şey müşterilerimizin farklı durumlarda neyi tercih ettiklerini anlamak. Nescafe, beni farklı kahve çeşitlerini almama nasıl ikna edebilir? Siz müşterilerinizi, ürünlerinizin farklı versiyonlarını birlikte almalarına nasıl ikna edersiniz?

Marka konumlamanız ve İş Yapma Biçiminiz

innocent sağlıklı ve doğal içecekler üreten popüler bir firma. Ürünleriyle sağlıklı yaşam, temiz çevre, doğal besinler üzerine mesaj veriyor. Şirket yansıttığı yaşamtarzına uygun bir iş yapma biçimine sahip. Firma sağlıkla ve doğallıkla ilgili bu kadar mesaj verirken, iş yapma biçimleriyle de bu mesajı destekliyor. Örneğin, kullandıkları araba, elektrik enerjisiyle çalışıyor. Küçük, sessiz ve fosil atık tüketmeyen bu araç firmanın mesajını en direkt ve en açık biçimde anlatıyor.

justcurio.us

Yabancılar yabancılara yardım ediyor mottolu bu sitede bir soruya yanıt verdikden sonra sizde yabancılardan yardım almak için soru sorabiliyorsunuz. Ben kendi küçük araştırmalarımda kullandığım bir araç. Buradan bana yardım edebilirsiniz ve siteyi inceleyebilirsiniz.

Pazartesi, Ağustos 08, 2005

Hislerle Yeni Ürünler Yaratmak

Hisler ve duygular yeni ürün fırsatlarının habercisi olabilir. Örneğin, Nutrisoda çeşitli vitamin, mineral ve aminoasitlerle zenginleştirilmiş sağlılı yaşam trendine uygun içecekler üretmektedir. Her bir çeşidini farklı bir hisle adlandırmakta ve içeceği, o hissi yaratacak vitamin ve mineraller ile oluşturmaktadır. Bir başka örnekse Aromapadlerdir. Aromadler ise hisleri kokuyla yaratmaktadır. Farklı hisler için farklı kokularla sizi o hissi yaşatmaktadır. His yaratmak her zaman gerçek olmak zorunda değil. Örneğin bir iç çamaşırı üreticisi, "Her gün kendini nasıl hissetmek istersin?" sorusuyla farklı renklerde farklı hisleri çağrışım yapan iç çamaşırları üretse nasıl olur? Örnekler diğer sektörler için genişletilebilir. Sizin ürününüzle nasıl farklı hisler yaratılır?

Cuma, Ağustos 05, 2005

Starbucks Deneyimin Bir Başka Ayağı

Starbucks Profilo’da kasanın yanında bir pano vardır. Burada herhafta bir Starbucks konuğunun ziyaretleri sırasındaki resimleri yer alır. Ve konuğun favori yiyeceği, favori içeceği ve en belirgin özellikleri hakkında kısa birkaç söz yer alır. Konuklar için benzersiz bir sürpriz. Anlatılmaya değer hikaye.

Perşembe, Ağustos 04, 2005

İlk Yapan Kazanır


Herkese uyan değil, kişiyi özel hissettirecek kampanyaların daha başarılı olacağına inanıyorum. Bir süredir “gravanity”olarak adlandırılan bu trendin uygulamalarını Türkiye’de de görmeye başlıyoruz. En son Siemens’in bir kampanyasıyla karşılaştık. Siemens marka cep telefonu alan 5 kişiye kurtlar vadisinde oynama imkanı sunuyor. Bu trend iletişim stratejisinin bir parçası olabileceği gibi ürünün de önemli bir parçası olabilir. Mesela Hollanda Posta idaresi müşterilerine kendi resimlerini posta puluna bastırma imkanı veriyor. Tamamen size özel ve sizin mesajınızı taşıyan. Bu ve benzer örnekleri bu linkten bulabilirsiniz.

Bu trendin bir uygulaması ile daha karşılaştım. HP Canada, “Today’s parents” dergisiyle işbirliği yaparak bir fotoğraf yarışması düzenliyor. Kazanan fotoğraf ise bu derginin kapağında yer alma imkanı olacak. Anne-babalar için eşsiz bir hediye. Dergi raflarında yüzlerce dergi ve binlerce bunu yapmaya istekli marka varken bu uygulamanın benzerlerini gelecek ay/yıllarda karşılaşacağız.

İşte bir kaç örnek
“Peugeot’nuzu ne kadar seviyorsunuz, gösterin AutoHaber’e kapak olun”
“En güzel tatil anınızı HP fotoğraf makinesi ile çekin, hikayenizi travel+leisure dergisinde yayınlayalım”

Sizin markanız için neler mümkün?

Salı, Ağustos 02, 2005

Billboardlara Tersinden Bakmak

Fotoğrafçı Stephen Gill, billboardlara tersden bakmak diye etkileyici bir çalışma yapmış. Tersden bakmak bize sadece olayın bütününü göstermez. Aynı zamanda pazarlama adına yeni fırsatlar da verir.

Sıradışı Olmanın Büyük Ödülü

Zeki Triko markalaşma yolunda belki de en büyük adımını defilesinde Naomi Campell'ı annesiyle birlikte çıkarmakla başarmıştı. Naomiyi annesiyle beraber aynı podyumda yürütmek daha önce denenmemiş, sıradışı bir olaydı. Zeki Triko, suradışı olmakla da ödülünü fazlasıyla aldı. Dünya basınında geniş yankı uyandırdı. Benzer sıradışılığı Target mağazalarıda denedi. Bu yılki defilesini Rockefeller Center’ın duvarlarında 10 akrobat ile gerçekleştirdi. Organizasyonun PR değerinin 120 milyon dolar olduğunu tahmin ediyorlar. Target'da Zeki'de suradışı olmakla ödülünü fazlasıyla aldı. Siz iyi birşey yapmaktan korkun.

Pazartesi, Ağustos 01, 2005

En cool markaların ilginç bir ortak özelliği

İngilterede yapılan bir araştırmada gençlerin gözünden en cool iki otomobil markası Mini ve Saab seçilmiş. İki markanın diğer bir ortam özelliği de kendi ruhunu taşıyan diğer markalarla işbirliği içinde olmaları; Örneğin Mini’ye bakalım. Mini ve Puma işbirliğiyle “PUMA Mini Cooper S”i oluşturdular. Puma çizgileri taşıyan arabanın koltukları Puma’nın nefes alan kumaşlarıyla döşenmiş. Ve araba Puma’nın yarış ayakkabılarıyla beraber satılıyor. Diğer örnek Saab ve Salomon işbirliği. Her iki markada dinamik yaşam tarzına sahip insanların yaşamlarını renklendirecek ürünler sunuyor. Aynı tutum ve tutkulara sahip iki marka güçlerini birleştirmişler. Beraber kayak yarışları gibi birçok organizasyon yapıyorlar. İşbirliğini daha da derinleştirip, Salomon çizgileri taşıyan Saab üzerinde çalışıyorlar. Herkesin “cool” olmak peşinde koştuğu bugünlerde, “cool” olmayı başarmış iki markadan ilginç noktalar keşfedilebilir. Her iki markada yaşamtarzı üzerine odaklanmış. Ve aynı yaşam tarzını yansıtan farklı bir kategorideki X(genellikle giyim) markası ile işbirliği yapmanın farklı yollarını bulmuşlar. Kendimize soralım; Markam hangi yaşam tarzını yansıtıyorum? Kendi markam bir ayakkabı markası olsa hangisi olurdu? Kendi markam bir restoran olsa neresi olurdu?... Ve işbirliği yapmanın yeni yollarını bulalım.

O gün gelmeden üzerinize bir şeyler giyin

Karşılaştırmanın ne boyutlara ulaştığını göstermesi bakımından iyi bir örnek.Yukarıdaki ekran görüntüsünü Amerikan seçimlerinin öncesi PriceGrabber.com’dan kaydetmiştim. Artık değil ürünler ve servisleri karşılaştırmak artık, seçimde oy vereceğimiz adayları bile karşılaştırabiliyoruz. Ötesi var mı? Hazırlıklı olmayanlar için internet büyük bir tehdit. Şimdilerde en çok reklamı yapılan ve en bilinen ürünleri daha fazla para ödemeye razı olarak satın alan tüketiciler daha rasyonel seçim yapacaklar. Güvenilir yorumlara ulaşacak, fiyat karşılaştıracak ve pazarlık edecekler... Masaldaki gibi kral çıplak mı değil mi belli olacak.