Cumartesi, Nisan 30, 2005

Bir Pazarlama Aracı Olarak Fotograf

Bbc izleyicilerinden neden Rover marka arabalarını sevdiklerini anlatan fotoğraflarını göndermelerini istedi. Bbc editorleri ise bu resimlerden 11’ini seçip yayınladılar. Mesela, Yunanistan’dan Periklis Gogas şöyle diyor: “Neden Rover’ımı sevmeyeyim ki? Bu kombinasyona bakın, Rover’ım, sevgilim ve deniz. Dünyanın tüm güzellikleri bir arada”
Fotograf en önemli paylaşım araçlarından biridir. Fotografları, eğer sadece siz görecekseniz bir anlam ifade etmezler. Anlam paylaştıkça oluşur. Bu gücü markanız için neden kullanmayasınız? Müşterilerinizden neden sizde bu şekilde bir içerik oluşturmasını istemeyesiniz? Özellikle, markanız insanlar için duygusal bir anlam ifade ediyorsa avantajlısınız, ama markanızın yeterince derin bir anlamı yoksa da başlamak için iyi bir nokta. İlk aklıma şunlar geliyor; Mesela, Zanussi insanlardan “Zanussi ile yarattıkları harikaların paylaşını istese”, yada oteller, insanların otelde yaşadıkları deneyimlerin fotoğraflarını isteseler, yada zaman zaman kendi çektikleri resimleri paylaşsa.

Salı, Nisan 26, 2005

Trendwatching'den birlikte tasarım fikirleri

Burada sıklıkla "birlikte tasarım" hakkında görüşler okuyorsunuz. Zaten bu sitenin mottolarından biri "müşterileriniz rakipleriniz için bir şey yapmadan, sizin için birşeyler yapmasını sağlayın"dır. Yanda "pazarlama kaynaklarım" diye adlandırdığım linklerin başındaki trendwatching.com, bu ayki sayısında (burada "birlikte tasarım" diye geçen) customer-made konusunu ele almış. İlham verici çok iyi örnekler var. The Guardian ve Illy Cafe örneklerinden özellikle çok etkilendiğimi söylemeliyim.
Customer made

Salı, Nisan 19, 2005

houte-couture cep telefonu

Öncü cep telefonu üreticileri sayesinde hayatımızda daha sık görmeye başlayacağımız bir trendin örneklerini paylaşmak istiyorum. "Markanızı modayla buluşturun." iPod'un başarısı insanlara teknolojinin başarı için yeterli olmadığını bir kez daha hatırlattı. iPod, farklı tasarımı sayesinde, ve bir moda ürünü olarak algınlanması sayesinde, onsan daha iyi onlarca ürün olmasına rağmen, pazar lideri durumunda. Siemens, Escada tarafından tasarlanan bir modeli önümüzdeki günlerde piyasaya sürecek. Limitli üretilecek bu model, gerek menu tasarımıyla, gerekse dış görünüşü ve aksesuarlarıyla tam olarak Escada çizgisini yansıtıyor.
Ve benzer bir örnek'da Samsung ve Anna Sui işbirliğiyle geliyor.
Ne dersiniz sizin ürününüz için böyle ortaklıklar mümkün mü? Mesela, ben koleksiyon'un yerinde olsam havaalanındaki bir bankanın tasarımını üstlenirdim (Ya da banka olsam tersini yapardım). Otel odaları, bir başka alan. T-Box, yada MaviJeans konseptli otel odaları nasıl olurdu? IM (Anında mesajlaşma programları), markanızı konumlandırabileceğiniz boş alanlardan biri. IM arayüzlerine markanızı yerleştirebilir misiniz? Daha neler yapılabilir?

Pazartesi, Nisan 18, 2005

Fraktal ve Pazarlama (!)

İlginç bulduğum bir kavramı sizinle paylaşmak istiyorum.
Fraktal Nedir?
Fraktal; matematikte, çoğunlukla kendine benzeme özelliği gösteren karmaşık geometrik şekillerin ortak adıdır. Tüm fraktallar kendine benzer ya da en azından tümüyle kendine benzer olmamakla birlikte, çoğu bu özelliği taşır. Kendine benzer bir cisimde cismi oluşturan parçalar ya da bileşenler cismin bütününe benzer. Düzensiz ayrıntılar ya da desenler giderek küçülen ölçeklerde yinelenir ve tümüyle soyut nesnelerde sonsuza değin sürebilir; öyle ki,her parçanın her bir parçası büyütüldüğünde, gene cismin bütününe benzer. Bu fraktal olgusu, kar tanesi ve ağaç kabuğunda kolayca gözlenebilir.
Marka oluştururkende amacımız bu değil mi? İnsanların markayla ilgili tüm temaslarının tutarlı olarak aynı mesajı vermesini bekleriz (isteriz). Markaya farklı açılardan düşünmek için ve markayı bulanıklaştırma içgüdümüzden kurtulabilmek fraktallere yakından bakalım. Markanız fraktal bir marka mı? Fraktaller link1 Fraktaller link2 (ileri düzey) Bazı resimler

Cumartesi, Nisan 16, 2005

Flickr.Com; Hem bir Pazarlama Aracı, Hem bir pazarlama ilhamı

Flickr.Com, bir foto paylaşım sitesidir. Ve paylaşımın en başarılı örneklerinden biridir. Dünyanın dörtbir yanında kullanıcılar fotograflarını farklı konular(kelimeler) altında upload ederler, ve böylece birlikte farklı başlıklar altında ortak albumler oluşturular. Önce ilham kısmından başlayalım. Yaratıcılığın temeli bağlamaktır. Burada, ürününüzle, şirketinizle... ilgili farklı kelimeleri seçip arama yapın. Mesela ürününüz çantada taşınan bir şey ise arama kısmına "what is in my bag" yazabilirsiniz. Şaşırtıcı şeylerle karşılaşabilirsiniz. İkinci olarak, markanızı aramayı deneyin. Maalesef Turk markalarına ait bir sonuç bulamadım ama olmazsa sektörünüzün global oyuncularını aramayı deneyin. Mesela ipod, nike ve starbucks örneklerine bakın. İnsanların ürünleri nasıl kullandıklarına ait ilginç sonuçlar çıkarabilirsiniz. Ve son önerim, ürününüzün ilginç fotograflarını çekin (bulun). Ve bunlar, insanların arkadaşlarına göndermek isteyebileceği şeyler olsun. Flickr.Com bize pazarlama aracı olarak da önemli dersler sunuyor. Mesela, insanlara ürününüzü, yada ürününüzle ilgili içeriği paylaştırmanın önemini hatırlatıyor. Bu konuyla ilgili sitede bir çok örnek var (Vichy, Amazon.com, Mercedes, gnomz.com...). Ve En son Redbull'dan bir örnek duydum. Redbull Amerikada "Art of the can" diye bir yarışması var. Burada, insanlar redbull kutularıyla yaptıkları uçuk tasarımlarını (gerçekten uçuk, örnekler için buraya bakın) siteye gönderiyorlar. Ve ziyaretçiler bu çalışmaları oyluyorlar. Müşterilere içerik oluşturmanıın ilginç bir yolu.

Pazartesi, Nisan 11, 2005

Kendi işini Yarat

İş ilanlarını bilirsiniz. Yöntem genelde aynıdır. Hangi işe, hangi özellikte kaç kişi alınacağı, adaylarda aranan nitelikler sıralanır. Ve adayların buna uyması beklenir. Şirket nasıl olsa, her şeyi düşünmüştür ve ne istediğini bilmektedir. Farklı bir öneriye kapalıdır. Bugün Danimarkalı bir şirketin web sitesini incelerken ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti. Şirket, proje asistanları, yaratıcı direktör ve part time iş gibi değişik alanlara eleman alacaktır. Ve bunun içinde bir flash tabanlı bir ilan hazırlamışlar. Burada farklı işleri sıralamışlar, ancak altta, ilginç bir başlık daha dikkatimi çekti “Create Your own Job” (Kendi işini yarat). Şöyle diyorlar, profilinin bu profillere uymadığını düşünüyorsan ama Sigma için iyi şeyler yapabileceğine inanıyorsan bize başvur. Fikirlerine açığız ve sıra dışı fikirlere ihtiyacımız var.
Yeni mezun olacak benim gibi birisi için iş tanımlarını okumak, onların benden bekledikleri ve benim onlara vermek istediklerim arasındaki uçurumu görmek çok korkutucu. İnsanları dinlemenin ve onları işimize katmanın yeni yollarını bulmalıyız. Siz, en azından müşterilerinize kendi çözümleri yaratması fırsatını veriyor musunuz? Böyle bir ilana siz nasıl tepki verirdiniz?

Pazar, Nisan 10, 2005

Starbucks deneyimini güçlendirmek

Geleneksel cafeler heryerde var. Starbucks, dostlarınızla beraber iyi ve sağlıklı tartışmalar yapabileceğiniz üçüncü bir mekan. Bu tartışmalar Starbucks deneyiminin önemli bir parçası. Starbucks, bu yönde insanları konuşturmak için “The way i see it” diye bir uygulaması var. Bu uygulamayla, tüm Starbucks bardaklarının bir yüzüne düşünürlerin, yazarların, sporcuların… bir düşüncesi yazılmış. Amaç, insanların bu sözler üzerine düşünmesini ve konuşmasını sağlayarak akıllarda kalmak ve farklı bir deneyim yaşatmak
İşte en çok tartışılan sözlerden biri: The Way I See It #14 "1.6 million years ago a youth died in Africa. His body was swept into a swamp. In 1984 his bones were painstakingly excavated to reveal a species on the brink of becoming human. All people on earth have one thing in common. We share a single African ancestor; the same as this young boy." -- Dr. Louise Leakey Paleontologist and National Geographic Explorer-in-Residence. She is currently working in Kenya.
Tüketici Nasıl Düşünür kitabında insanların yakın bir arkadaşıyla veya hoşlanmadığı bir yabancıyla yiyeceğini aynı yemeğin, lezzet olarak farklı algılayacaklarını okumuştum. Burada da insanların iyi tartışmalar yaparken içtikleri veya sıradan konuşmalarla içilen aynı kahvenin insana farklı deneyimler yaşatacağını söyleyebiliriz.

Cumartesi, Nisan 09, 2005

Vitra: Otantik Banyo Kültürü

Türkiye’den başarılı bir marka çıkarmak ne zor. Dünyadaki Türkiye imajını düşünün. Bu insanlar Türk asıllı bir markayı ne kadar kaliteli olarak algılayabilir. Bu yüzden, yurtdışındaki bir çok markamız alt segmentten yukarı çıkamıyor.
Vitranın son kampanyasını (ve genel olarak çizgisini) çok beğeniyorum. Ve, biraz daha yaratıcılıkla, Türkiye’den ilk dünya markasının çıkabileceğine inanıyorum. Vitra, banyo kültürünü satıyor. Ve banyo kültürü de, Türk kültürünün farklılığının en önemli parçası. Hamam, Kurna, doğu, oryantal, otantik, çini, ebru… bu zenginlikler başka hiçbir kültürde yok. Ve, bu zenginlikleri tasarım gücüyle birleştirerek (Ross Lovegrove) eşsiz bir marka yaratılabilir. Vitra'nın da yapmaya çalıştığı şey bu. Belki ileride büyük otellerin spa salonlarında yada Ritz Charlton gibi otellerin banyolarında Vitra markasını görebiliriz. Umarım... Her yazımın altına alacağımız ders gibi bir şey yazmaya çalışırım. Vitranın, çini ve ebru motiflerini modern bir kimlikle nasıl tasarımına kattığını düşünün. Bir Türk markası olarak sizde bu zenginlikleri işleyebilir misiniz?

Çarşamba, Nisan 06, 2005

Pazarlamanın Yeni Meydan Okuması: Paylaşım

“Daha ince ve daha sexy görün, daha mutlu ve daha sağlıklı hisset”
Bunu kim istemez ki. Bu amaç için spor salonlarına, diyet ürünlerine, diyet kitaplarına ve daha bir sürü şeye o kadar çok para harcamıyor muyuz? Eğer bu tip ürünler üretiyorsanız, kendinizi ürün üreten birisi olarak da görebilirsiniz, insanların bu projesine yardımcı olan birisi olarak da görebilirsiniz. Eğer ikincisini tercih ederseniz, SelfChallenge gibi işler yapabilirsiniz. SelfChallenge nedir tam olarak? Self magazine, okuyucuları için SelfChallenge diye bir yarışma ( paylaşım programı) başlattı. Yukarıdaki zorlu hedefe ulaşmak için önce kendinize sağlık hedeflerinizi belirliyorsunuz. Sonra program size beslenme ve egzersiz programları sunuyor. Sizde her gün hedeflerinize doğru ilerlemenizi kaydedebiliyorsunuz. Bu ilerlemenizi arkadaşlarınızla paylaşabiliyorsunuz, ve forum kısmında sizi motive edebilecek veya ilham alabileceğiniz arkadaşlar bulabiliyorsunuz. Yada kendi fotoğraflarınızı yükleyip, gelişiminizi herkesle paylaşabiliyorsunuz. Kullandığım kilit kavramlarından biri de paylaşımdır. (İlgili yazılar burada, burada ) Eğer bir pazarlama insanı iseniz, bu programa üye olun, ve hem kendiniz hem de işiniz için ilham alın. Ve sonra düşünün. Müşterilerim beni hangi projeleri için kullanıyorlar? Onlar için bir paylaşım platformu oluşturabilir miyim? Bebek maması işinde olan bir şirket benzer işi bebeklerinin gelişimi için yapamaz mı?