Bu soruya Starbucks'ın verdiği cevap, "ben günün sabahıyım ve öğleden sonrasıyım". Bu bilgiyle starbucks cafelerin yerleşimi ile ilgili önemli bir anlayış geliştirmiş.
Starbucks, yer seçimi yaparken kurutemizlemecilerin yanını tercih eder. Çünkü, sabahları elbiselerini kurutemizlemeciye bırakan kişileri ani bir istekle kahve içmeye ikna edebileceğini düşünüyor. Bir de DVD Kiralama mağazalarının yanını tercih eder, çünkü, öğleden sonraları DVD kiralamak için gittiğiniz mağazadan çıkarken sizi bir de kahve içmeye davet edebileceğini düşünüyor.
Marketlerde kasaların yanına çikolata gibi ani bir istek uyandırıp satın alınabilecek ürünler yerleştirmeye alışkınız. Ama Starbucks'ın gösterdiği şey, bu uygulamanın daha makro boyutta düşünülerek mağaza yer seçimi için bir kriter oluşturabileceği.
Kendimize soralım
1. Mağazanız/ markanız günün hangi saati?
2. Aynı anı paylaştığınız diğer ürünler nelerdir? (Starbucks için Kurutemizlemeci ve DVD Kiralama mağazaları)
(via brandautopsy)
1 yorum:
Bunlar hüsnü kuruntu. Sanki önemli bir sorunu çözmüş gibi bir hava estirmekten mutlu olma sıkıntısı. Rasgelelikleri özel gösterme atraksiyonu. Reklam/pazarlama ukala dümbeleklerinin,-sözüm blog'dan dışarı- "Biz öyle diyorsak öyledir!" hastalığı. "Ben tüketicinin ruhunu bilirim, kasanın yanında b.k görse alır!" içi boş iddiacılığı.
Ben bir tüketiciyim. Bilinçli bile değil, sıradan bir tüketici. Ama neyi, ne zaman alacağımı; neyi her zaman niçin almayacağımı iyi bilirim. Reklamcı bilmediğini sattığını sanır, imam (tüketici) bildiğini okur. Reklamların yarısının yalan, yarısının palavra olduğunu Cüneyt Arkın'ın deyişiyle, memleketin yüzde yarısı biliyor be bilader!
Yorum Gönder