Travel+Leisure dergisi benim en çok ilham aldığım kaynakların başında gelir. Gizli Ajanlar adlı yazıda dikkatimi çeken bir noktayı paylaşmak istiyorum.
Markalar lüksü ürünlerinin değil aslında servislerinin yarattığını anlamalıdır. Mağazanızın muhteşem bir girişi olabilir ama işi sihirli kılan insan faktörüdür. İnsan faktörü size unutulmaz bir deneyimde yaşatabilir, tersi de.
Çalışanların müşterilere adıyla hitap etmesi gerektiğini söylerler, ama ismi ne zaman kullanmalarının doğru olacağına değinmezler. Lüks hizmetler danışmanı, Ann Styles, şöyle açıklıyor "Konuğun ismini onu karşılarken ve uğurlarken kullanmalısınız. İsim kullanılması gereken bir diğer durum ise konuğunuza önemli bir bilgi vermek üzere onun dikkatini çekmek içindir. "Bir içki alır mıydınız?" isim kullanılmasını gerektirmezken "Özgür Bey, telefonunuz var" gerektirir.
Kurallar vardır. Hitabet kuralları, iletişim kuralları, iş görüşmesi kuralları... Bu kurallar iyidir, ancak ne zaman kullanmanız gerektiğini ve ne zaman çarpıtmanız gerektiğini de bilmelisiniz. Pazarlama alanında da öyle çok kural var ki, hepsi kendisinin çarpıtılmasını bekliyor
Örnek: Müşterinin her an yanında olmalıyız...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder